Tuz Gölü

Bu yılki ara tatilimiz Nisan ayındaydı. Çocuklarla, Kapadokya gezisi yapalım diye yollara düştük.

İstanbul’dan Ürgüp’e doğru giden yol üzerinde Şereflikoçhisar’a yaklaşınca birde ne görelim? Türkiye’nin hem 2. en büyük gölü olan ve hem de tuzdan oluşmuş Tuz Gölü karşımıza bembeyaz bir cennet gibi çıkıverdi. Böylesi bir manzara karşısında Çocukla Gezin ekibi olarak bir anda seyahatin verdiği o sersemlikten kurtulup kendimize gelmişiz.

Göl sağımızdaydı ama nasıl girebileceğimizi anlamaya çalışırken, tur otobüslerinin park ettiği alanı fark ettik ve bizim gibi ailelerin gölün üzerinde yürüdükleri noktayı görünce de hemen direksiyonu buraya döndürdük.

Arabadan göle yürürken Tuz Gölünün tuzlarından yapılmış sabun, krem, maske ve tuz lambalarının satıldığı dükkanların arasından geçip, herkesin yalınayak gezdiği iskeleye doğru geldik.

Seyahatimiz esnasında hava soğuktu ve çocuklarımda limoni olan gripsel durumları sebebiyle, ayakkabılarımızı çıkarıp tuzlu suya girmek pek gelmedi içimizden. Ama gelen herkes ayakkabılarını göl kenarına bırakıp suyun içinde yürüyordu. Daha önce Gökçeada tatilimizde yaşadığım tecrübeyle diyebilirim ki göldeki tuz ve yağlı su ile ayakları ve sürdüğünüz her yerinizi pambuk gibi yapıyor.

Gökçeada Tuz Gölü maceramızı öğrenmek isterseniz yazımı okuyabilirsiniz.

Tuz Gölünde herkes yürüyüş yapabilir. Hem çok yararlı, kesinlikle öneririm.

Dediğim gibi, hasta olduğumuz için bembeyaz bir cenneti anımsatan gölü seyreylemek ve yol yorgunu vücutlarımızı bir miktarda olsa burada dinlendirmek hepimize iyi geldi.

Dediğim gibi, hasta olduğumuz için bembeyaz bir cenneti anımsatan gölü seyreylemek ve yol yorgunu vücutlarımızı bir miktarda olsa burada dinlendirmek hepimize iyi geldi.

Tuz Gölü hakkında ulaştığım bilgileri size aktarmak istiyorum.

Tektonik bir çukurun en derin yerinde bulunan ve platolarla çevrelenen Tuz Gölü, Neojen evresinde tektonik yer hareketleriyle oluşan bu çukur bölge, güney doğu ve batı yönünde aktif faylarla çevrili. Yeraltına süzülen meteorolojik sular gölün tabanındaki tuz domlarını eriterek, tuzlu suları tektonik hatlardan yüzeye taşıyor. Gölün tuz oluşumunun tarifi olan bu süreç sonrasında dipteki tuz toplanıp işleniyor ve sofralarımıza sodyum klorür yani tuz olarak geliyor.
Kuzey güney doğrultusunda 80, doğu batı yününde 60 km olarak boyutlandırılan ve 7414 kilometrekare alan kaplayan gölde kış aylarında su seviyesi yükselirken, yaz aylarında biriken sular buharlaşıp kurak bir alana dönüşüyor. Büyük olmasına rağmen ülkemizin en sığ göllerden olan Tuz Gölü ilkbahar aylarında ise 164.000 hektara kadar genişliyor.


Tuz Gölünün bembeyaz rengi üzerindeki bulutlarla beraber ıssızlık manzarası çok etkileyici

Tuz Gölü Ziyaretiniz için Önemli Bilgiler

Tuz Gölü çevresinde en rahat göle yaklaşabileceğiniz noktai Şereflikoçhisar’da yer alan Tuz Gölü Restoranıdır. Aşağıda yer alan haritalara işaret bıraktım, oradan erişebilirsiniz.

Burada büyük bir otopark yer alıyor. Otopark ücretli.

Restoran işletmesinin bulunduğu binada tuzdan üretilmiş sabun ve krem gibi hediyelik eşyalar alabileceğiniz dükkanlara bakmanızı öneririm.

Tuz Gölünden yararlanırım diyorsanız, merak etmeyin tuzlu tuzlu gezmiyorsunuz. Yürüyüş yolunun üzerinde yer alan musluklarda tuzu akıtabilirsiniz. Ayrıca bir torbaya dolduracağınız tuz ve tuzlu suyu evinize götürüp daha sonra da kullanabilirsiniz.

Çocuklu bebekli Tuz Gölüne girilir mi? diye soruyorsanız, cevabım neden olmasın? Sadece tuzun değdiği noktalarda çocuklarda kesik veya yara varsa acıtabilir. Böyle bir durumda hemen tatlı suyla yıkayıp onları rahatlatabilirsiniz. Ama tabi ki konuyla ilgili deri uzmanı ya da doktoru değilim. Sadece bir anne tecrübesiyle oluşturduğum bilgilerimi paylaştığımı düşünerek çocukları Tuz Gölüne sokmaya karar vermenizi öneririm.

Yine bir gün Çocukla Gezin ekibi Tuz Gölünde gezerkeneee 😉 yine gözler kapalı biliyorum, ama bilerek değil….Çocuklar artık bir yaştan sonra çok poz vermek istemiyorlarrr 🙁

Yaz sıcağında Tuz Gölüne gelirseniz, mutlaka çocuklara şapka takın ve koruyucu sürmeyi ihmal etmeyin.

Bu noktadan Tuz Gölüne giriş ücretli değil, haberiniz olsun.

Sanki bembeyaz bir vadide yürüyormuşsunuz hissi yaratan bu doğa harikası yer, tabii ki fotoğraf çekmeyi sevenler için de tam bir cennet olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Tuz Gölü kenarında yüreyebileceğiniz noktalarda harika pozlar yakalayabilirsiniz. Bu nedenle mutlaka fotoğraf makinesi ya da cep telefonunuzu yanınızda bulundurun.

Tabi birde burada günbatımı ya da gün doğumunu seyretmek başka bir keyif olacaktır ama çocuklu aileler için bunu yakalamak ne kadar zor bilirim.

Tuz Gölü sadece tuzdan oluşmuş bir alan değil. Aslında başlı başına bir habitat. Gölün çevresinde arabayla ilerledikçe küçük adacıklar olduğunu ve buralarda başka canlıların yaşayabildiğini göreceksiniz. Birçok kuşun göç yolu üzerinde olmasından dolayı özellikle bahar dönemlerinde flamingoları görebilirsiniz. Çocuklarla Tuz Gölünden geçerken dönemine denk gelirseniz mutlaka seyreyleyin derim…

Tuz Gölü Nerede ve Nasıl Gidilir?

Tuz Gölü, Konya, Ankara ve Aksaray il sınırları içerisinde yer almaktadır.Tuz gölüne nasıl gidilir sorusu için, göle kendi aracınız ile veya otobüs ile ulaşım sağlamanız mümkündür. Otobüs ile buraya ulaşmak isterseniz AŞTİ’den kalkan Aksaray otobüslerini kullanabilirsiniz. Daha sonrasında Konya otobüsleri ile Cihanbeyli’ye ulaşabilir ve buradan da göle giden çeşitli dolmuşları kullanabilirsiniz. Kendi aracınız ile göle ulaşmak isterseniz Ankara bölgesinden Konya Devlet yolunu takip edebilirsiniz.

Tuz Gölüne rahatlıkla girebileceğiniz nokta olan Tuz Gölü restoranı sizin için haritada işaretledim.

Tuz Gölünün o bembeyaz görüntüsü ülkemizin farklı iklim koşullarıyla ortaya çıkan habitata doğru açılan bir kapı olduğunu yeni yeni fark ediyorum.

Bizi ilahi bir tablo gibi karşılayacak Kapadokya’nın doğa üstü manzarasıyla masallar diyarında olduğumuzun habercisiymiş burası. Çocuklarla Tuz Gölüne eğer bir gün yolunuz düşerse bu nedenle uğramayı ihmal etmeyin. Hazırlıklı olun!!!

Tuz Gölü, yaz aylarına doğru kurumaya başladığı için ayak bileğini aşmayan bir suda herkes kolaylıkla dolaşıyordu.

Kapadokya, gezimizle ilgili yazımda bundan çokça bahsedeceğim. O zamana kadar yazılarımı ve yorumlarınızı bizlerle paylaşırsanız sevinirim. Böylece birçok aileye çocuklarıyla daha rahat seyahat yapabilmelerine yardımcı olabiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.