Çocukla Paris tatili- Bon Voyage!

Oh la la, Bonjour Paris…

Kar tatili, sömetr tatili ve kar topu savaşları derken baharın seslerini mi duyar oldum? Kulaklarıma kuş cıvıltıları geliyor üç dört gündür, burnuma limon çiçeklerinin kokusu, gözlerimi benden alan o erguvanları görüyorum artık baktığım her yerde…

Baharın başlamasına bir on beş gün kaldı, değil mi?

Her yer cıvıl cıvıl ve rengarenk olacak. Kalbimizin sesiyle ruhumuzun içine üflenen enerji ayaklarımıza vurup bizleri evimizden çıkartacak. Sonra yolumuzu yurtiçi/dışı uçak biletlerini yakalamaya turizm acentalarına uçuracak. İşte onlara sesleniyorum: “Aranızda Paris’e gidecek olan var mı?” ve varsa ” beni de alınnn” ;))

Paris, aşıklar şehri, modanın başkenti, filmlere konu olan ve sanat eserleriyle yüzyıla damga vuran şehir.

 

16
Tuileres Bahçesinden Louvre Müzesine yürüyen öğrenciler

 

“Paris’i gezmek değil, yaşamak lazım” derler…Kim mi der arkadaşım Armelle… İnanın beni o zamanlar (nereden baksanız on altı yıl olmuştur) gezdirirken Eyfel Kulesine bile götürmedi. Ne komik değil mi? Herkesin sıraya girdiği ve görmek istediği Paris’in simgesi haline gelen kuleye…Daha sonra eşimle gezerken de çıkmadık. Onun yerine Paris sokaklarında kendi seveceğimiz bize ait olacak yerleri seçtik…Yani anı yaşadık!!!

Peki, çocuklarla Paris’e gitmeye karar veren var mı aramızda, bu notlarımı sizin için derledim. Birçok seçenek ve birçok yer var. Ama bunların hepsini gezmek, ziyaret etmek ve görmek kısa zamanda imkansız. Hele çocuklarla 😉

Burada amaç onların kültür etkileşimlerini ve farkındalık seviyelerini arttırmak olmalı. Bunun içinde oradan oraya koşarak bir gezi planlamayın. Çocuklarınızın ihtiyaç ve dayanıklıkları gibi parametreleri göz önüne alın. Hiçbirşey planlayamıyorsanızda gelin şehrin merkezine, şööyle bir etrafa bakın. Kalbinizin söylediği yöne ilerleyin. Böyle yürümek bile tarihi yerlerden birkaçını görmenizi sağlayacaktır…

Derken üç beş gününüzü de tabi Sen Nehri kenarında piknik yaparak geçirmeyin canım ;). Benim size buradan aktaracağım, Paris’in vazgeçilmeyen noktaları. Bunların arasından beğendiklerinizi seçin ve bu yerleri çocuklarınızla akışına bırakarak yaşayın…Üç beş tanesini görseniz Paris’i hissetmiş ve kültürünü çocuklara aktarmış olacaksınız.

Şimdiden herkese “Bon Voyage”!

 

8
Notre Dame Katedrali önünde dinlenme ve seyir için tribün

Olmazsa olmaz yerler;

1. Louvre Müzesi

2. Tuileres Bahçesi

3. Eyfel Kulesi

4. Şanzelize Caddesi

5. Sen nehri ve botlar

6. Notre Dame Katedrali

7. Sacre Coeur Bazilikası

8. Musee D’Orsay

9. Luxembourg Bahçeleri

10. Philarmonie de Paris

11. Opera Binası

12. Champs de Mars’da piknik, Ile St.Louis ya da Ile de la Cite’de nehir kenarında piknik

13. Pont Des Arts köprüsü

14. Marcel Patisserie

 

Tuileres
Tuileres

 

Çocukla Paris gezinizde önemli noktalar:

  • Ulaşım? Gezilecek yerlere ulaşımda bir çok seçeneğiniz var. Bunlar araba kiralamak, bisiklet kiralamak, tabanvay, hop on hop off otobüsler, otobüsler (RER) ve metro. Artık bu çocuklarınızın yaşına, dayanıklılığına ve mevsime göre karar vereceğiniz bir durum. Çocuklar büyükse ve bisiklet kullanabiliyorsanız mutlaka bisiklet. Dokuz yaşından küçüklerse bana göre hop on hop off otobüsler. Zaten pusetliyseniz, mutlaka böyle yapmanızı tavsiye ederim, metroda zorlanabilirsiniz. Ya da çabuk yoruluyorlarsa çocuklarla Sen nehrinde bot turları ;)) en eğlenceli.
  • Yemek? Alternatif çoook. Genel olarak kafeler tuzlu. Ama yapılabilecek birşey yok. Öğlen menüleri bir miktar daha uygun. Ama çocuklarla beraber neler yenilenebilir? Sabah kahvaltısı: Bütün kafelerde krosan ve krep var, tabiki meyve suları. Öğlen yemeği: Bulunduğunuz yere göre alternatifleri değerlendirebilirsiniz. Ama mutlaka yanınıza yedek olarak marketlerden küçük sandviçler yaptırın, ya da bisküvi ve kutu içecekleri çantanızda bulundurun.(mutlaka macdonald’s bulabilirsiniz) Akşam yemeği: Çocuklar akşama doğru yorgun olacağı için otelinizin etrafındaki alternatifleri sorun ve deneyin. Atıştırmalık: Gün boyu etraftaki minik şarküteri veya marketlerden paketli ürünler alabilirsiniz. Bebekler için: Evet, Paris’te mutlaka bez, mama, ilaç gibi önemli ihtiyaçları marketlerden bulabilirsiniz. Fakat bazı durumlarda bez boyutları aynı veya kullandığınız kalitede olmayabilir. Sonrasında pişik olma ihtimaline karşılık bence bu tipte önem arz eden ihtiyaçları bavulunuzda taşıyın. Geziniz esnasında da yanınızda bulundurun. Eksiğiniz olursa artık bir eczaneden bulabilirsiniz.
  • Yemek konusunda başka tavsiyem ise; Akşam veya öğle yemeklerini Eyfel Kulesi veya Sen Nehri bot turunda alabilirsiniz. Önceden rezervasyon yaptırın. (Bununla ilgili bilgiyi yazımın devam eden bölümünde bulabilirsiniz)
12
Paris’te bir pasajın içinde yer alan kafe ve mağazalar

 

  • Paris, dört mevsim turistlerin yoğun olarak ziyaret ettikleri nadir şehirlerden bir tanesi. Bu sebeple çoğu tarihi ve turistik yerlerin önünde giriş kuyruğu olacaktır. Bunlardan Louvre Müzesi, D’orsay Müzesi, Eyfel Kulesi ve Notre Dame Katedrali kuyrukta beklemiş olduklarım. Tavsiyem durumunuza göre öğle ve akşam yemeklerinizi önceden rezerve ederek Eyfel ve Louvre’a beklemeden giriş yapabilirsiniz. Notre Dame’da ise en uzun kuyruk 15 dakikada bitiyor. Kulesine çıkmak isterseniz yine önceden rezervasyon yaptırın ya da bayaaaağı bir kuyrukta bekliyorsunuz.
  • Biz hop on hop off turları 2 günlük aldık. Bu çok elverişli oldu. Hem pusetlede rahat inip çıkarsınız. (metro inişleri ve çıkışları zor olabiliyor) Hem de çocuklar yorulmadan her yeri gezip bir yandan da verilen kulaklıkla etrafta gördüğünüz turistik anıtları öğrenebiliyorsunuz. Bu otobüsler Paris içindeki tarihi yerler arasında belirli bir sefer yapıyorlar. Her durakta 10 dakika bekliyorlar. Trafiğin durumuna göre diğer durağa yetişiyorlar. Sizde istediğiniz durakta inip, orayı gezip, sonra yine aynı durağa gelip sefere devam edebilirsiniz.
  • Fransızlar eskisi gibi değil, ingilizce konuşmaya çalışıyorlar…O yüzden rahat olun, yine size bazen fransızca cevap veriyorlar ama sizi anlıyorlar 😉
  • Paris ve tuvaletleri anmak istemiyorum 🙁 bağdaştıramıyorum… Genel olarak tavsiye etmiyorum. Mümkünse pusetlerde ve parklarda değişiklik yapın. Zorunlu durumlar için ki olacaktır, bolca ıslak mendil bulundurun. Yazın tabi işiniz daha kolay olacak. Çoğu tuvaletlerde uzun kuyruklar olabiliyor, bilginizeee.
  • Bebeğiniz ya da pusetle dolaşıyorsanız, onlar uyuyunca hemen kendinizi bir kafeye atın. Bu sayede sizde günlük hayatı seyredip, bir yandan da dinlenebilirsiniz.
  • Yaz veya kış fark etmez… Çocukların Paris’te en çok keyif alacakları yer, bahçeler olacaktır. Yaz veya bahar aylarında piknik yapabilirsiniz. Bu bahçelerin içinde çocuk parkları var. İsterseniz maket gemi kiralayıp beraber havuzlarda kumanda edebilirsiniz.
13
Ünlü Fransız çatıları
  • Metro ağı ile ilgili pek bilgi yazamayacağım. Çünkü kullanmadım. Genel olarak otobüs, bisiklet ve tabanvay benim tercihlerim. Ama kullanan arkadaşlarım çok pratik olduğunu ve her yere kolay ulaşım sağladığından bahsederler. Tek bilgim Paris Pass ile metro kullanabildiğiniz. Metronun neredeyse her sokakta girişi var. Çocuğunuz artık pusette değilse  ya da puseti taşımak dert değilse metroyu kullanmanızı bende tavsiye ederim.
  • Özellikle turistik yerlerin etrafında çok fazla dilenci ya da sizi kandırmaya çalışacak insanlar var. Bunlardan hiçbir şey satın almayın. Ya da size bunu düşürmüşsünüz diyerek arkanızdan gelen zenciler olabilir, sakin olun ve kibar bir şekilde sizin olmadığını söyleyin. Yolunuza da onlara bakmadan devam edin. Lütfen buna özen gösterin ;))
  • Havaalanından ya da gitmeden önce kitap evlerinden Paris metro hattını gösteren ve ayrıca turistik yerleri belirten haritanızı alın.
  • Şehir içinde gezerken kitapevleri görünce mutlaka girin ve çocuklarla zaman geçirin. (Sorbon bölgesinde birçok kitapçı var. Metro ile giderseniz “Cluny- La Sorbonne” durağında inin. Shakeaspeare & Company, Abbey Bookshop gibi kitabevlerinde Paris ile ilgili ingilizce kitapları bulabilirsiniz.) Buradan bulabilirseniz Madeleine (Yazar:Ludwig Bemelmans), Adele & Simon (Yazar: Barbara McClintock) veya Everybody Bonjours (Yazar: Leslie Kimmelman)  adlı kitabları bulun ve çocuklarınızla beraber okuyup Paris’i keşfedin. Bu gezmek için başka bir eğlenceli yol. Dedektif gibi Paris’i gezip oyun oynar gibi önemli yerleri keşfedecekler! Harika! Bu kitaplar, Amazon kitap sitesinde yer alıyor.
  • Birde, Fransızların herşeyi “kağıt torbalar”la vermelerine şaşırmayın. (Keşke bizde yapabilsek, hatta gazete kağıdına bile saran oluyor.)

 

14
Paris’in ünlü AVM’lerinden “Printemps”

 

Size bazı linkler önermek istiyorum. Böylece tatilinizden önce gerekli rezervasyonları buralardan yapıp zaman ve enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.

Paris için önemli link ve rezervasyon bilgileri:

Paris Pass veya Paris Museum Pass: Bu kartları, Paris Turizm Ofisinden satın alabilirsiniz.

  • Paris Pass avantajı nedir? Paris’te kullanabileceğiniz toplu ulaşım araçlarında satın aldığınız gün sayısı süresinde her duraktan istediğiniz kadar transfer değiştirerek veya binerek turistik mekanları ziyaret edebilirsiniz. (Havaalanında yerleri var. (Nerede?)Buradan da genel bilgi alabilirsiniz. Ya da otelinize 12 euro karşılığında gönderilmesini sağlayabilirsiniz.)
  • Paris Museum Pass nedir? Sadece Paris’teki müzelere veya listelerinde yer alan tüm turistik yerlere sırada beklemeden içeri giriş kolaylığı sağlar. (Havaalanında ofisleri var. (Nerede?) Buradan da genel bilgi alabilirsiniz. Ya da otelinize 12 euro karşılığında gönderilmesini sağlayabilirsiniz.))

 

Hop on hop off turlar: Üstü açık otobüsler vasıtasıyla Paris şehrini gezebilirsiniz. Google’da araştırma yaparsanız birçok otobüs firması ve sağladıkları avantajları bulabilirsiniz.

L’open Tour Paris. Bu firmayı seçtim, çünkü buradan çeşitli alternatifleri değerlendirebilirsiniz. Turları için haritada sağlanmış. Seçenekler arasındaki bazı turlarında müze girişleri Paris Museum Pass kartı ile sağlanıyor. Bununla da zaman kazanabilirsiniz. Bu firma, Sacre Coeure Bazilikası’na yakın inebileceğiniz bir yerden de geçiyor.

Pariste bisiklet kiralama noktası
Pariste bisiklet kiralama noktası

 

Louvre Müzesi: Müzenin içinde bir kafe olan Cafe Le Grand Louvre‘a rezervasyon yapıp kuyrukta beklemeden içeri giriş yapabilirsiniz. Çocuklar ile birşeyler yiyip, sonrasında gişeden biletinizi alarak müzeye rahat bir giriş yapabilirsiniz. Ya da online bilet alın ve girişin sağından içeriye alınabilirsiniz. (Google’da “skip the line Louvre” aratın. Birçok site ekrana gelecek.) Müzeye 4-11 yaşa arası çocukların girişi ücretsiz. Ayrıca müzeyi bir günde gezebilmek imkansız. Bunun için hakkıyla 2 yada 3 gün lazım. Eğer bir gün ayırabiliyorsanız, müze haritasından merak ettiğiniz bölümleri seçin.

 

Tuileres veya Luxembourg Bahçeleri: Jardin des Tuileres, “Louvre Müzesi”ne doğru uzanan yine farklı şekillerle kesilmiş ağaç ve çalıların oluşturduğu, büyük fiskiyeli havuzların yer aldığı ve her tarafa yayılan o yeşil renkli sevimli küçük sandalyelere oturarak yorgunluğunuzu atabileceğiniz bir nokta. Burada ayrıca çocukların binebileceği atlı karınca, pedallı arabalar, trambolinler ve başka büyük oyuncaklar bulabilirsiniz. Etrafta pamuk şekeri alabileceğiniz veya bir espresso isteyebileceğiniz yerlerde var.

Jardin du Luxembourg, yine Paris’lilerin günlük hayatta buluştuğu, çocuklarını gezdirdikleri, satranç oynadıkları, havuz başlarında güneşlendikleri ve oyuncak gemileri yüzdürdükleri harika bir bahçe. Nehrin diğer kısmında, “D’orsay” ve “Rodin” müzelerine yakın bir noktadadır.

Paris aşıkların şehri ;)) Aşklarının bozulmaması için Pont des Arts‘a gelip kilit takan birçok gelin-damat görebilirsiniz. Tuileres bahçesinden nehre doğru ilerleyince bu harika köprüyü fark etmemek mümkün değil. Burada birçok fotoğraf çekebilirsiniz, zaten çocuklarında ilgisini çekiyor.

 

Ponts de Arts
Pont de Arts

 

Batobus: Nehir üzerinde gezerek Paris’i keşfetmek isterseniz bu turda muhteşem. Yine Paris Turizm Ofisi‘nin sitesinde tavsiye edilen Batobus‘ları kullanmanızı tavsiye ederim. Paris’te görülmesi gereken 8 ayrı noktaya 1 ya da 2 günlük turu online satın alarak görmeniz mümkün.

Sen Nehri yemekli turları: Akşam yemeklerini ya da öğlen yemeklerini bu nehir gemilerinde alabilirsiniz. Turla gezerken şehrin ışıkları ile romantik bir Paris gecesini yaşayabilirsiniz ve bir yandan çocuklarınızda yorulmadan şehrin 6-8 önemli noktasını görüp seyredebilir. Bateaux Parisiens turlarından online rezervasyon yaptırabilirsiniz. (Firma ayrıca Paris resmi turizm ofisinin sitesinde tavsiye edilen link olarak yer alıyor.)

 

Sanatın bir başka dalı müzik: Paris’i yaşamak sadece yemek yemek veya turistik yerleri gezmek değil. (Tabi bu bence 😉 ) Dünyaca ünlü performansların sergilendiği ünlü Opera National de Paris yani Paris Opera Binası’da gezilmesi gerekenler yerlerden. Burayı ister gündüz gezebilirsiniz, ya da isterseniz takvimden ziyaret günlerinize uygun olan bir oyun için online bilet alıp sahnelenen oyunları görebilirsiniz. Her zaman olduğu gibi 7 yaş ve üzeri çocuklar böyle bir etkinliğe kabul ediliyor 🙁 Aynı şekilde Philarmonie de Paris‘te çoğu Paris’lilerin gittiği bir kültür merkezi. Bu sahnede de farklı performansları yakayabilirsiniz.

 

2
Place de la Concorde- Concorde Meydanı

 

Champs De Mars ya da Ile St. Louis’de piknik: Bir gününüzü Eyfel Kulesi’nin hemen oradaki bu büyük park yada türkçe anlamı ile “Mars’ın alanı” olan Champs de Mars‘ta piknik yaparak programlayabilirsiniz. Bu çocuklarında en favori etkinliği olacaktır. Şehirde, gözünüzle beğendiğiniz bir market veya şarküteriden, arzunuza göre ekmek, peynir, meyve ve içeceklerinizi alın. Çimenlere yayılın…Çocuklar keyfince koşarken sizde dinlenin. Sonra Eyfel Kulesine çıkıp manzaranın tadını çıkarın.

Birçok yerde piknik yapabileceğiniz gibi benim diğer favorilerim; Ile St. Louis veya Ile de la Cite. Paris’i ikiye bölen Sen Nehri üzerinde yerleşim olan iki ünlü adacık. Notre Dame Katedrali, Ile de la Cite denilen adacıkta yer alır. Yine diğer adada da vaktiniz olursa tarihi yerler mevcut. Nehir kenarında olan banklarda gezinize ara verip, çocuklarla birşeyler atıştırabilirsiniz. Fransız gençlerin şarkılarını dinleyebilirsiniz ve Paris’in havasına girebilirsiniz 😉 Çocuklar içinde Paris şehrindeki yaşamı ve kültür etkileşimini sağlayacaktır.

 

5
Ile de Cite’de nehir kenarı ve Fransız öğrenciler

 

Şanzelize Caddesi: Bana artık Bağdat Caddesini hatırlatan bu ünlü ve karışık caddede yürüyüş yaparsanız, alışveriş yapabileceğiniz mağazaları bulabilirsiniz. 20 dakikalık bir yürüyüşle Zafer Anıtına ulaşabilirsiniz. (Tabi bu süre çocuklarla daha uzun olacaktır.) Yine bu caddenin üzerinde çocuklarla “Ladurre“‘ye gidebilirsiniz. Burada tam onlara göre olan renkli tatlılar ve pastalar var. Biraz sıra bekleyebilirsiniz. Ama mutlaka yer bulursunuz. Tabi buraya gelince evinize makaron almayı ihmal etmeyin, güllü olandan bolca alın benim için 😉 Disney Store arıyorsanız, bu da caddenin karşısında yer alıyor. Çocuklar için alışveriş yapmak isterseniz…

Sacre- Couer Bazilikası: Ünlü ressamların yaşadığı ve ilham aldıkları bölge olan Montmarte de yer alan bazilika görünümüyle şehre farklılık katıyor. Uzaktan seyretmek bile harika…Ben gidemedim. Ama o büyülü havası bize yetti. Metro ağı veya otobüslerle buraya ulaşabilirsiniz. Bazilikanın olduğu tepeye çıkmak için bayağı merdiven çıkmak gerekiyor. Çocuklarınızla burayı gezmek isterseniz baştan uyarmak isterim.

 

11
Sacre Coeur manzaralı kafeler

 

Marcel Patisserie:  Yazımı buraya kadar sevgiyle ve merakla okuyan sevgili okurlarım size sürpriz!! Sadece Paris’lilerin gittiği bir pastaneyi paylaşmak istiyorum. Çoğu kişinin bilmediği ama benim ve arkadaşlarım için anlamı olan bir yer. Fotoğrafta gördüğünüz üzere, aynı İstiklal Caddesindeki İnci Profiterol gibi,  hiçbir zaman değişmiyor ya da büyümüyor. Hep aynı adreste ve aynı lezzette. Bence üstüne yok. Bulunduğu yer, Paris’in en pahalı semtlerinden, ama merak etmeyin fiyatlar çoğu yere göre ucuz. Alacağınız herşeyi beğeneceksiniz ama oturup yiyebileceğiniz bir yer yok. Buradan paket yaptırıp, nehir kenarında oturup yiyebilirsiniz. Hatta ne alıyorsanız fazla alın, paketletin ve hediye olarak getirin 😉

9
en sevdiğim Martin Patisserieee, bon apetite 😉

 

Daha yazılacak, gidilecek ve yapılacak çook şey var. Paris öyle bir günde ya da beş günde, bir haftada gezilecek bir kent değil. Hele çocuklarla gidiyorsanız. Bu nedenle sizin için önemli üç veya dört tarihi yeri ziyaret edip, kalan zamanlarda çocuklarla piknik yapmak yada onlarla Paris kafe ve bistrolarında sohbet etmek size bir çok anı yakalamanızı fırsat sağlayacaktır.

 

Audrey Hepburn’ün sevdiğim bir sözü var “Paris is always a good idea!” yani “Paris, her zaman iyi fikirdir!”

Unutmayın burada ne yaparsanız yapın hep iyi fikirr 😉

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.