Yedigöller‘i fotoğraf grubumuzla sonbaharın son günlerinde ziyaret ettiğimde yeryüzündeki cennetlerden birisine gittiğimi farkında değildim. Sabah erken saatte yola çıkmıştık ve inanılmaz virajları olan dağ yollarını inip çıktık. Yolda seyir terasında durduğumuzda ayağımızın altında serili olan dağlar, bir orman denizini andıran etekleriyle birbirlerine ahenkle uzanmışlardı.
Sonunda yamaçların bittiği Bolu’dan geldiğimiz noktada servisten indiğimizde kendimi Monet‘in tablosunun içinde hissettim. Sadece elimde fırfırlı baston şemsiye yerine fotoğraf makinem vardı ve tüylü bir şapka yerineyse pembe örgülü şapkam saçlarımı örtüyordu.
Heyelanlarla oluşmuş iki plato arasında yer alan 7 ayrı gölün ilkinde büyülenip kaldığımı biliyorum. Mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kızıl tonları bu kadar mı bir mevsime yakışabilirdi? Nazlı göldü nazlı nazlı uzanmıştı, doğanın koynuna, o da yemyeşil yapraklarla örtmüştü üstünü.
Kayın, meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam ağaçları üstümüzdeki gökkubeyi kaplamıştı. Şanslıydık, sonbahar güneşi yaprakların arasından süzülerek doğayı biraz ısıtmaya yetmişti. Sarı renkten kızıl tonlara geçiş yapan geniş yapraklarla doğanın fotoğrafını çekmeye çalışmak çok keyifliydi. Sanırım sonbahar Yedigölleri ziyaret etmek için en uygun dönem, özellikle fotoğraf anlamında.
Araba yolunu takip ederek ve aralarda çamur olmayan patikaları seçmeye çalışarak Büyük Göle doğru arkadaşlarımla yürüdüm. Yol üzerinde şelale, kayaları delip fışkırmış minik derecikler, piknik ve kamp alanları, bungalovlar, tahtadan yapılmış köprüleri görerek dolaştık.
Son geldiğimiz Büyük Gölün manzarası insanı büyülüyor. Bu kadar durgun olması ve rüzgar almaması nedeniyle göl ayna gibi. Platonun üzerinden yükselen dağlar ve devasa ağaçların kızıl tonlarının göle yansıyan manzarasıyla diyebilirim ki sonbahar Yedigöller‘e yakışıyor.
Milli Park olarak 1965 yılında korunmaya alınmış olan Yedigöller’i çocuklarla günübirlik gezmek ya da kamp yapmak için gezilecek yerler listenize eklemenizi öneririm.
Büyük gölün etrafında yer alan masalarda pikniğimizi yapıp, sıcacık çaylarımızı içtikten sonra yolumuz doğru buraya yakın olan Bolu’ya bağlı Gölcük Gölüne doğruydu.
İçindekiler
Yedigöller Milli Parkı Nerede, Nasıl Ulaşılır?
Bolu il sınırları içerisinde yer alan Yedigöller Milli Parkı konumu açısından hem İstanbul hemde Ankara’nın ortasında yer alır. İstanbul’dan çıkışla 4 saatte Bolu sapağına varılıyor. Yedigöller tabelasını görüp devam edince 40 km sonra parka ulaşıyorsunuz. Yalnız yol virajlı ve bazı noktalarda daraldığı için daha yavaş seyrediyorsunuz bu nedenle de 40 km’lik yol 1 saatten daha uzun zamanda tamamlanabiliyor.
Google maps:
Yedigöller Milli Parkı Giriş Ücretleri
Araçsız kişi başı ücret: 4 TL
Motorlu bisiklet: 8 TL
Otomobil: 12 TL
Minibüs: 36 TL
Çadırlı kamp: 25 TL
Yedigöller Milli Parkında Nerede Konaklanır?
Bolu şehrinde veya Abant Gölüne yakın otelleri konaklama için kullanabilirsiniz. Ancak amacınız Yedigöller Milli Parkının doğal hayatını yaşamaksa çadırlı kamping yapabilir ya da parkın içinde yer alan bungolovlarda kalabilirsiniz.
Bungolovların haftalık olarak ücretleri için bakınız
Yedigöller Milli Parkında Nerede Yemek Yenir?
Yedigöller Milli Parkı içinde bir restoran bulunuyor. Burayı daha önce kullananların pek önermemesi nedeniyle, evden getirmiş olduklarımızla piknik masamızı hazırladık. Kamp için bazı noktalarda ateş yapılmasına izin veriliyor. Eğer buna uyarsanız kamp esnasında kendi yemeğinizi de pişirebilirsiniz. Yalnız etrafta bakkal, market veya benzeri alışveriş dükkanı bulunmadığından tedarikli gitmenizi öneririm.
Ayrıca Bolu merkezde de yer alan pek çok restorana yemek için uğrayabilirsiniz.
Yedigöller Milli Parkında Çocuklarla Bir Gün için Gerekli Olanlar
- Yedigöller ‘e çocuklarla hangi mevsim gidilir? Sonbahar diyebilirim, ama mevsimin başlarında gitmenizi öneririm. Tabi Yedigöller eminim her mevsim bir başka güzeldir. Kış mevsiminde karlar altındayken buradaki doğayı hayal edebiliyorum. Yalnız yollar karla kaplı olduğundan ulaşım zor oluyormuş, pek tavsiye etmiyorlar. Kısacası ilkbaharın ortasından sonbaharın ortasına kadar olan dönem ziyarete uygun olacaktır.
- Çocuklarla kamp planlarınız varsa, bunun için çok uygun. Milli park içinde kamp alanları belli yerlerde olduğu için buralara yakın tuvaletler var.
- Günübirlik ziyaret planlıyorsanız mutlaka piknik malzemeleriniz yanınızda olsun. Kek, börek, sandviç, çay, su ve meşrubat gibi şeyleri yoldan alın. Çünkü burada gerçekten birşey yok ve almak için Bolu’ya dönmeniz gerekiyor.
- Kamp veya pikniğe gelenler için mangal iyi bir alternatif olabilir. Yalnız belirli alanlarda yapabiliyorsunuz. Unutmayın bu gibi kurallara ne kadar çok uyarsak, milli parklarımızı koruyabiliriz.
- Yedigöller, her mevsimin sıcaklık ortalamasına göre daha serin bir yer. Yazın dahi gitseniz mutlaka hırka bulundurun. Ayrıca çocuklar için yedek kıyafet, tişört, pantolon, hırka ve ayakkabı yanınıza almayı unutmayın.
- Pusetli olarak gezmek zor olabilir. Bu nedenle aracınızla Sazlıgölü ziyaret ettikten sonra doğru Büyük Göl civarına yol alın. Burada gün boyunca çocuklarla piknik yapabilir, doğada keşfe çıkabilir ve göl çevresinde aile fotoğrafı çekebilirsiniz.
- Yedigöller Milli Parkında alabalık üretim çiftliği olduğu için göllerde balık tutuluyormuş. Eğer merakınız varsa çocuklarla Yedigöller gezinizde oltanızı yanınıza alın ve rastgele deyin.
Yedigöller Milli Parkı, Türkiye’de sonbaharı yaşayabileceğiniz en güzel tabiat parkı olmasının yanısıra ailecek hoşça vakit geçirebileceğiniz unutulmayacak bir mekan.
Yedigöller Milli Parkının yakın çevresinde olan Gölcük Gölünü de görmenizi öneririm.