Bir dönemin başkenti… Evliyalar şehri ve ecdadımızdan bize hatıra kalan sayılı şehirlerimizden Bursa…
Yeşil Bursa…
Doğasından olsa gerek…Doğal kaynak suların can verdiği toprakların örttüğü yeşilin bin bir tonuyla kaplı olduğundan sanırım Yeşil denmiş…
Osmanlı’nın ikinci kurucusu olarak bilinen Sultan Çelebi Mehmet’in yemyeşil renkli çinilerle kaplı türbesinin yer aldığı Yeşil Türbe ve camisinden mi benzetilmiş…
Camileri, türbeleri, müzeleri, hanları, hamamlarıyla tarih kokan Yemyeşil Bursa‘yı çocuklarla 2019’un son ara yıl tatilinde ziyarete gidelim dedik.
Osmanlı’nın başlangıcı diyebileceğimiz şehri gezmek için 2 günümüz vardı. Bu kadar tarihi yer varken hepsini kısa bir zamana sığdırmak çok zor olacaktı. O nedenle belli başlı lokasyonlara gidip güzel Bursa‘nın o muhteşem havasını soluyalabilelim istedim ve ortaya şöyle bir rota çıktı.
İçindekiler
Birinci Gün: Çocuklarla Bursa Hayvanat Bahçesini ziyaret ettik
İstanbul’dan yola çıktık ve bir buçuk saat gibi kısa bir zamanda Bursa Hayvanat Bahçesine öğle saatlerinde vardık.
Öncelikle Hayvanat Bahçesine yakın olan Yavuz İskenderoğlu restoranda öğlen saatlerinde iskenderimizi yedik. Tatlılar, şıra ve tabi ki iskender İstanbul’da yediklerimizden tat olarak kat kat farklı ve lezizdi.
Restoran sonrasında çocuklar dışarıda yer alan kent parkında koşturdular. Tabiatı harika olan bir park, ama bakımsızdı…
Bursa Hayvanat Bahçesi giriş ücreti öğrenci ; 2,5 TL ve yetişkin; 6.5 TL
Çocukla Gezin ekibi olarak bugüne kadar ziyaret etmiş olduğumuz hayvanat bahçeleri arasında en fazla çeşitliliğe sahip bahçe Bursa oldu. Tabiii Barselona Hayvanat Bahçesinde seyrettiğimiz filleri saymazsak…
Çocukla Gezin olarak ziyaret ettiğimiz diğer hayvanat bahçeleri hakkında bilgi almak isterseniz ilgili yazılarımı linkten takip ediniz.
İlk günümüzde ulaşım, otele yerleşme ve hayvanat bahçesini gezdikten sonra dinlenmek için otele geriye döndük.
İkinci Gün: Sabahtan Çekirge Bölgesini gezdik.
Otelimize yakın mesafede olması sebebiyle Çekirge bölgesindeki önemli noktaları sabah gezmeye karar verdik. Kültür Park, Bursa Arkeoloji Müzesi, Atatürk Evi çocuklarla uğrayabileceğimiz yerler listesindeydi.
Büyük bir alana kurulmuş, yemyeşil alanlar arasında çay bahçeleri ve göletleri ile Kültür Park bizi ele geçirdi. Böyle alanlar yakalayınca olabildiğince çocuklara bırakıyoruz saatleri… Bu nedenle kültürel noktalar arasından iki yeri seçtik ziyaret etmek için.
Öncelikle parkın içinde yer alan Bursa Arkeoloji Müzesini ziyaret ettik.
Bursa bulunduğu coğrafi konum bakımından Anadolu yarımadasının kuzeybatısında; Asya ile Avrupa’nın etkileşim alanındaki zengin coğrafyasıyla tarih öncesi çağlardan günümüze kadar önemini korumuş; Prehistorik yerleşimlerinin yanında, Antik Çağda Bithynia ve Mysia Bölgelerinin önemli merkezlerinden olmuştur. Bursa Müzesi 60 bini geçen eser sayısıyla ülkemizin zengin koleksiyona sahip müzeleri arasındadır. Dolayısıyla burayı göremeden geçemezdik.
Bu müzede çok etkilendiğim Üç Pınar Tümülüsünden getirilen ve önemli bir savaşçının mezar kalıntılarının yer aldığı oda oldu. Belli ki zamanın şanlı bir dövüşçüsü olan adamın vücudu ebedi yatağının üzerine konulmuş. Bir odanın içinde ihtiyacı olabileceğini düşündükleri at arabasının tekerlekleri ve aletlerini de görebildik. Efsaneydi!!! Bu savaşçı demek ki çok değerli biriydi ve onu bu şekilde muhafaza etmişlerdi. Birçok arkeoloji müzesi gezdim, ama böyle bir koleksiyon görmemiştim.
Bursa Arkeoloji Müzesinden çıkıp, Çekirge Caddesinde sağa doğru yürüyün. Yolun karşısında beyaz renkli bahçe içinde bir köşk göreceksiniz. Burası Atatürk Evi‘dir.
Atatürk’ün Bursa‘yı ikinci ziyaretinden sonra Bursa Belediyesi tarafından kendisine hediye edilmiş. 1938 yılından sonra Emekli Sandığına, oradan Müzeler Genel Müdürlüğüne devredilmiş. Atatürk’ün yaşadığı odası, salonu, bahçe ve hayatıyla ilgili kesitleri herkese açık olan müzede çocuklarla gezip öğrenebilmek çok güzel.
Bursa Tarihi Bölgeyi Gezelim dedik
İkinci günümüzde boolca yürüyebileceğimiz bir güzergah ayarlamışız sanırım. Eğer çocuklar daha küçükse ve vaktiniz daha rahatsa üçüncü günde tarihi bölgeyi gezebilirsiniz.
Osmanlı devletinin kurucuları olan Osmangazi ve Orhangazi‘nin ve türbelerini ziyaret etmek için öncelikle Tophane‘ye gittik.
Orhangazi Türbesi ve Tophane Saat Kulesi‘nin UNESCO Dünya Mirası listesinde yer aldığını biliyor muydunuz?
Tüm Bursa‘yı görebileceğiniz bir tepe olan Tophane’de bir çay/ kahve molası verebileceğimiz salaş çay bahçelerinde hem beton Bursa‘yı seyir ettik, hem de tarihi alanda ısınabilmek için oraletlerimizi yudumladık. Hayal kırıklığı, yeşil bir ova beklerken dev binaların arasında kalmış türbeler, hanlar, camilerr. Yazık olmuş Bursa‘ya…
Tophane‘nin bulunduğu semtte eski tipte yapılmış rengarenk restore edilmiş Türk evleri yer alıyor. Sokak aralarında dolaşıp biraz nostaljik mahalle gezisi yapabilirsiniz.
MÖ 1. yy da Bithyanlılar tarafından yapıldığı düşünülen Bursa Kalesinin surlarını yokuştan aşağıya doğru inerken sağınızda görebilirsiniz. Tophane ile Çukurhamam arasında 2 kilometre devam ediyormuş bu surlar, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de bahsediliyormuş.
Yokuştan aşağıya indiğinizde kavşağın biraz ilerisinde bulunan yer altı geçidinden geçerek yolun karşı tarafına çıkınız.
Burası Hanlar Bölgesi ve tarihi camilerin yer aldığı Atatürk Caddesi.
Bu bölgede öncelikle Ulu Cami, Kozahan ve Orhangazi Camisini gezdik, gördük. Zaten yol üzerinde yer alan noktalarda hoşunuza giden tarihi yerlere keyfinizce ziyaret edin.
Ulu Camii‘ye geldiğimizde içerisi epey doluydu. Hat yazıları ve yüksek kubbeli havadar alanıyla ruhumuzu doldurdu. Ortada yer alan şadırvanın üzerine gelen gün ışıkları ile renklenen su şırıltısı yine huzur verici. Namaz kılanlar bir yanda, turist kafilesi gezdirenler, çocuklarıyla camiye gelenler, fotoğraf çekenler, selfieeciler…. Bizse duamızı yaptık, tabii camiyi dinledik. Sonra selamımızı verip çıktık…
Şehre damgasını vuran en önemli yapılar Hanlar bölgesinde yer alan hanlar ve camiler bana göre. Ticaretin canlılığını sağlamak için yapılmış olan tarihi mekanlardan en ünlüsü ve büyüğü Kozahan.
Her hanın ortasında merdivenle çıkılan mescit ve altında yer alan şadırvanı çok ilginç bulduk. Bu huzurlu tarihi ortamda çay ve kahvenizi yudumlayabileceğiniz çay ocakları yer alıyor. Ayrıca Kozahan‘a gelip Bursa‘nın ünlü ipek dokumalarının satıldığı en güzel dükkanları gezmeden dönmedik tabiiki Ece’yle. Eeee Kraliçe Elizabeth bile gezdikten sonraa….
Diğer hanları da görmek isterseniz ve zamanınız varsa; Fidan Han, Tuzhan, Kapanhan, Pirinçhan’a uğramanızı öneririm… Buralar bana Eminönü’deki Mısır Çarşısını hatırlattı…
Tarihi bölgede yer alan Bursa Belediye Binası çok şık tarihi bir bina. Buradan aşağıya doğru yürüdüğünüzde sol tarafta irmik tatlısı yapan Ali’nin yerine uğramadan geçmeyin. Bir kase dondurmalı irmik helvası 6 TL. Ben yemek istemiştim sadece, fakat bitirenler benim çocuklar oldu 😉 Yani o kadar lezzetliydi…
Biz buradan geriye döndük ve Orhangazi Caminin bahçesinde dinlendik çocuklarla.
Artık akşam olduğu için ve çarşı pazar çok gezince çocuklar yoruldu dolayısıyla bugünkü rotamızı bitirme sinyallerini anladık.
Üçüncü gün: Rota İstanbul’a dönüş, ama öncesinde Cumalıkızık köyüne uğradık.
Üçüncü günümüzde Cumalıkızık köyünü görmeye karar verdik. Cumalıkızık , UNESCO tarafından korunmaya alınmış tarihi bir Türk köyü. Evleri, sokakları, camisi ve insanları hala o nostaljik tadında… Köye girişte yer alan büyük otopark alanına özel aracınızı bırakmanızı öneririm. Buraya gelenler genel olarak sabah kahvaltısını tercih ediyorlar. Bizse köyün yukarı sokaklarının birinde yer alan gözlemecide oturmaya ve köyün huzurlu havasını teneffüs ederek dinlenmeye karar verdik. Ağaca asılı salıncaklar sayesinde çocuklar eğlendi. Odun ateşinde pişen çaylarımızda misss gibiydi. Ihlamur Restorana yolunuz düşerse uğrayın.
Köyün sokakları arnavut taşlı. Camdan cama konuşan köylü teyzeler, rengarenk sabun satan ablalar ve renkleriyle dikkat çeken evleriyle Cumalıkızık dopdoluydu. Haftasonu olunca daha da kalabalık oluyor sanırım. Bu nedenle sabahtan giderseniz daha sakin gezebilirsiniz. Birde mutlaka kapalı ve rahat bir yürüyüş ayakkabısı yanınızda bulundurun. Yazın gezecekseniz terlikle çocuklar boool kayabilirler, dikkat!!!
Bursa’da nerede kalalım
Otel seçiminde Çekirge ve Nilüfer‘de yer alan otelleri tercih etmenizi öneririm.
Bursa’da İskender Nerede Yenir?
Öncelikli olarak Hayat Lokantasını sulu yemek arayanlara öneriyorum.
Biz tüm iskendercileri beğendik. Ama en çok tercih edilen Otogar‘da yer alanmış.
İkinci tercih tabii ki Hayvanat Bahçesine yakın olduğu İçin Yavuz İskenderoğlu‘nu öneriyorum.
Atatürk Caddesi üzerinde bulunan mavi tenteli Cevat İskenderoğlu‘nun yerinde yedik ve tadını çok beğendik. Yalnız burada kuyruk bekliyorsunuz. Biz 45 dakika bekledik.
Evet bizim tatil 2 gece olması nedeniyle Bursa‘da çocuklarla gezilecek yerlerin hepsini göremedik. İstanbul ile arası yakın olması sebebiyle arada Bursa‘ya kaçıp, oraları da görmeyi planlıyoruz. Ne de olsa ayağımız alıştı 😉
Sizin vaktiniz varsa; Teleferik ile Uludağ’a doğru çıkın, Gölyazı veya Trilye‘yi gezin, Suuçtu Şelalesini görün, Yeşil Türbeyi ziyaret etmeyi ihmal etmeyin… Sanırım buraları şöyle hakkıyla ziyaret edebilmek için 3 gün daha lazım.
Sömestr tatilinde çocuklarla Uludağ’da neler yapılır diyorsanız, linkteki yazıma bir göz atın
Bursa, o kadar dolu bir şehir ki… Her yeri tarih ve kültür kokuyor. Buraları gezmek, ziyaret etmek ve önemini anlamaksa bizlerin sorumluluğu. Çünkü geçmişimizi anlayamazsak, geleceğimizi öngöremeyiz.
