Macaristan’ın başkenti Budapeşte‘ ye seyahat ediyorsanız çok şanslısınız, çünkü şehir Avrupa’nın bir zamanlar gözbebeğiymiş. Bu nedenle aklınızı döndürecek mimari yapılar, heykeller, binalar, parklar ve etkinlik alanları sizleri bekliyor. Tam da bu sebeple Budapeşte’de Gezilecek Yerler listesi o kadar uzun ki bir hafta bile bu güzel şehri gezmeye yetmeyebilir. Seyahat süreniz kısaysa, merak etmeyin, Çocuklarla Budapeşte’de Gezilecek 12 Önemli Yer için harika bir çalışma yaptım. Yazının sonunda 4 günlük bir gezi haritası bulacaksınız, ama önce gelin neler varmış onlara bakalım.
İçindekiler
Çocuklarla Budapeşte’de Gezilecek 12 Önemli Yer
Budapeşte, tarihi ve kültürel zenginliğiyle keyifle gezilecek görülecek şehirlerden. Pek çok yerin arasından 12 Önemli yeri seçerek sizlere anlatmaya çalışacağım. Bununla beraber seyahatinizde bu noktaları bulabilmeniz açısından kolaylık sağlayacak Budapeşte’de Gezilecek Yerler‘i gösteren 4 günlük olarak grupladığım bir haritamı da aşağıya ekliyorum. Her gün için olabildiğince birbirine en yakın mekanları derlemeye çalıştım. Sadece 4. günde yer alan listem iki yaka üzerine planlı ve bu çocuklarla yorucu olabilir. Bu nedenle listeden Gül Baba Türbesini çıkarıp, diğer lokasyonlara uğrayabilirsiniz.
Haydi düşelim yollara!
Aziz Stefan Bazilikası
Budapeşte‘nin en ikonik yeri olmakla beraber Aziz Stefan Kilisesi‘nin mistik havası da keşfedilmeye değer.
Tüm Macaristan’daki en kutsal Katolik kilisesi olup, Aziz Stefan’ın mumyalanmış eli dahil pek çok dinsel olarak saygın kalıntıları içeriyor. Kilise, müze gibi ücretle girip gezilecek bir yer. Eskiden alınmıyormuş fakat turist kafileleri çoğalınca sanırım Macarlar bunu değerlendirmek istedi. Kiliseyi gezmenin yanısıra kulesine çıkıp Budapeşte manzarasını seyretmenizi öneririm. (Biletleri, meydandaki starbucks’ın yanında yer alan gişeden alıyorsunuz)
Karanlık ve kasvetli bir havası olan Aziz Stefan Bazilikasının içi de dışı kadar fotojenik hem de ilgi çekici. Mutlaka gezip görün.
Öncelik sırası olarak Aziz Stefan Kilisesini ilk ziyaret etmenizi isterim. Burası sanki şehrin ortasıymış gibi, yada kaybolursanız bütün sokakların buradaki meydana çıktığı bir lokasyonda. O yüzden sabah erken saatlerde kuyruklar oluşmadan kilise turunuza başlayın. Sonrasında hemen karşı köşedeki Pizza Me’den pizzanızı yersiniz 😉
Kiliseye sırtınız verip Tuna nehrine doğru yürüyün, sahil kenarında Demir Ayakkabılar göreceksiniz.
Tuna Nehri ve Demir Ayakkabılar
Tuna Nehri, Budapeşte şehrini ikiye bölmüş. Şu anda Peşte tarafındayız. Nehir kenarından Parlamento Binasına doğru yürümeye devam ederken Demir Ayakkabılara geliyorsunuz. Burası aslında bir anıt, yada Utanç abidesi denilen yerlerden. İnsanlık tarihinin en kara anlarından…
2. Dünya Savaşında yaklaşık 20.000 Yahudi’nin katledildiği bir olaydan bahsediliyor. Alman Nazi Ok ve Haç Partisi’nin milisleri, kurbanları ayakkabılarını çıkartarak üçer üçer ayak bileklerinden bağladıktan sonra Tuna Nehri’ne atlamaya zorlamıș; ortadakini vurmuş; ölen kişiyle birlikte ayakları bağlı olan diğer ikisinin de nehre düşüp boğularak ölmesini sağlamışlar. (Amaç az mermi sarfetmek) Ölen kurbanlardan artakalan ayakkabılar, katliamdan sonra Tuna Nehri’nin kıyısında metrelerce uzanmış. İşte o kara günü unutmamak adına Demir ayakkabılar bir anıt olarak Tuna nehri kenarında yer alıyor.
Anıtın üç ayrı yerinde, Macarca, İngilizce ve İbranice olarak okunan dökme demir tabelalarda: ‘Ok ve Haç milisleri tarafından vurularak nehre atılan kurbanların anısına’ yazıyor. Bu arada, anıt fikri Macaristan doğumlu Türk yönetmen ve oyuncu Can Togay‘a, tasarımı da heykeltıraş Gyula Pauer‘e aittir.
Macaristan Parlamento Binası
Demir Ayakkabıları gördükten sonra hemen arkanızda kalan o devasa bina Macaristan Parlamento Binası oluyor. Hemen yolun karşısına geçip, binanın çevresini gezebilirsiniz. Parlamento ziyaret edilebiliyor, ama biz tercih etmedik. Fazla talep yok sanırım, çünkü hiç kuyruk yoktu. Bence buranın güzelliği, bahçesinde oturup bol bol selfi çekilmek.Yansıma çekebileceğiniz modern bir havuz var, ayrıca bahar aylarında gelirseniz çiçekle donatılmış peyzajıysa on numara.
Parlamento Binası, Tuna nehrinin karşısına geçtiğinizde veya köprülerden baktığınızda her yerden fark edilecek bir büyüklüğe sahip. Ama gün batımında Buda Kalesinden yada Zincir Köprüden seyretmek çok keyifli, çünkü harika bir ışıklandırması var.
Margaret Adası
Parlamentonun önünden geçen sarı ironik tramvaylarla Margaret Adasına ulaşım sağlamanızı öneririm. Biz öyle yapmadık, bir de üstüne adayı tabanvay şeklinde yürüyünce, tabanlarımız şişti. O yüzden bizim yaptığımız hataya asla düşmeyin, tramvaya atlayın.
Tuna Nehrinin üzerinde yer alan 6-7 km uzunluğunda bir ada Margaret Adası. Mini hayvanat bahçesi, girişte sizi karşılayan müzikli su fıskiyesi havuzu, termal otelleri, Japon bahçesi, gül bahçesi, manastır harabeleri, 100.yıl anıtı, kafeleri ve piknik alanlarıyla dopdolu bir gün geçirebileceğiniz halka açık bir park.
Bisiklet yada mini elektrikli araçları kiralayarak gezebileceğiniz gibi, yürüyerek tüm adayı görebilirsiniz. Ancak önerim araç kiralamanız yönünde, çünkü çok büyük bir ada her yeri görmenizi isterim. Çocuklarla bütün günü de değerlendirebileceğiniz, kafeleri, tuvaletleri, restoranları olan Margaret Adasında termal otelde yer alıyor.
Bu noktaya kadar alanları 1. gününüzde gezmenizi öneriyorum. Yada bütün günü adada geçirecekseniz sonraki güne bırakıp, aşağıdaki listeye başlayabilirsiniz.
Tarihi Zincir Köprü
Budapeşte’nin simgesel yapılarından biri olan Lanchid Köprüsü, namı diğer Zincir Köprü, Tuna Nehri üzerine kurulmuş ilk kalıcı köprüymüş. Tarihi yapılarla bezeli şehrin iki kıyısı Buda ve Pest’i birbirine bağlayan bu köprüden Budapeşte’yi izleyin, keyifle acele etmeden.
Bir köprü bu kadar mı zarif olur? Gündüz bambaşka, geceyse ışıklandırmasıyla beraber kendinizi Viktoryen zamanlarda hissettiren bir mimari yapı üzerinde yürüyorsunuz. Zincir Köprü (Chain Bridge) gibi Budapeşte’yi birbirine bağlayan pek çok köprü yer alıyor. Mesela Margaret Adası’ndan da karşıya geçip Buda Kalesine yakın bir noktaya çıkabilirsiniz.
Buda Kalesi
En güzel Budapeşte manzarasının seyredileceği nokta, Buda Kalesidir. Bunun için bile çıkmaya değer 😉
13.yy da başlayan Moğol istilasından korunmak amaçlı başlanılan kale yapımında, daha sonraları kraliyetin yaşadığı ve ülkeyi yönettiği büyük bir saray haline gelmiş. Pekçok istila, kuşatma ve savaş gören kale en 2. Dünya savaşında bombalanmış, ancak yeniden inşa edilmiş.
Buda Kalesinin olduğu bölge UNESCO Dünya Mirası olarak korunuyor. Bölgede yer alan pek çok gotik tarzda inşa edilmiş binalar yüzünden olsa gerek. Sokak aralarına girdiğinizde kasvetli mimari ilginizi çekecek. Trafiğe kapalı olan çevrede yapılacak en güzel şey, Ortaçağdan kalma mahallelerde gezmek.
Macar Ulusal Galerisi
Macar güzel sanatlarının en büyük koleksiyonunun yer aldığı Macar Ulusal Galerisi, 1975 yılında bugünkü konumu olan eski Buda Kraliyet Sarayı’na taşınmış. Orta çağdan günümüze Macar sanatçıların yaptığı sanat eserleri, 19. ve 20. y.y’ a ait Macar heykelleri ve madalyalarıyla resimleri, Macar baskı ve çizimleri Kraliyet Sarayında ziyaret edebilirsiniz.
Macar Ulusal Galerisi, Kraliyet Buda Kalesi binasının içinde, A, B, C ve D kanatlarında yer alıyor. Macar güzel sanatlarının gelişimini içeren açık ara en büyük kamu koleksiyonu. 19. ve 20. yüzyıla ait sanat eserleri, Macar heykelleri ve madalyaları, Macar baskı ve çizimleri, Macar çağdaş sanatı eserleri sergileniyor.
Macar Ulusal Galerisi koleksiyonunun öne çıkanları Paul Cézanne, Camille Pissarro, Claude Monet, Paul Gauguin’in resimleri ve Mihály Munkácsy, Pál Szinyei Merse, István Csók gibi Macar klasik eserleridir. Ayrıca Auguste Rodin’in o şaheserlerini de görebilirsiniz.
Budapeşte Tarih Müzesi
Buda Kalesinin güneyinde yer alan Budapeşte Tarih Müzesinde, şehrin Budapeşte ve Obuda kasabası olduğu zamanlara dair bilgiler yer alıyor. Ayrıca Ortaçağdan kalma Gotik bir şapel ile Şövalye odaları ilgi çekici.
Fakat müzede yeterli bir açıklama olmaması nedeniyle genel olarak sıkıcı ve sönük bir yer olarak kalmış. Eğer Budapest Card’a sahipseniz ücretsiz girebilirsiniz, eğerki kart almadıysanız boşuna paranızı sokağa atmayın.
Şimdi sormazlar mı, neden öyleyse buraya yazıyorum diye? İşte sebep belli, yeterince müze anlayışıyla hazırlanmış bir mekan olmadığından gitmeye değmez. Onun yerine Macar Ulusal Tarih Müzesi’ni mutlaka ziyaret edin. (Budapeşte Tarih Müzesini Gezilecek Yerler listesine eklemiyorum, sadece bilgi amaçlı açıklamaya yer veriyorum)
Balıkçı Tabyası
Çocukların bayılacağı, kendilerini masal şehrinde hissedeceği Balıkçı Tabyasına gitmeye hazır mısınız?
Peşte’de bakıldığında Disney‘in kuleli logosunu andıran yer Balıkçı Tabyası‘ndan bahsetmek istiyorum. Aslında çok da eski değil, sadece 100 yıllık bir kaleymiş. Hem Disney’in o şatosuna benzemesi hem de manzara açısından çok iyi bir konumda olması nedeniyle ailecek favori yerimiz oldu. Eee haliyle foto çekim yeri de diyebiliriz.
Peki bu balıkçı ismi nereden geliyor? Yine ortaçağlarda buraya yakın bir balık pazarı varmış. Bu pazarın balıkçıları zamanında şehrin bu bölümünü savunmada önemli bir rol üstlendiklerinden, onları anmak için buraya bu tabya inşa edilmiş. Yedi küçük kule, 896 yılında Karpat Havzası’na yerleşen yedi Macar kabilesini sembolize ediyormuş.
Balıkçı Tabyasının hemen manzarasına kafe açılmış. Belki hoşunuza gider, biz yer bulamadık. Ama bu manzaraya bence kafe koyulmamalıydı, onun yerine halka açık kalmalıydı. Neyse…
Matthias Kilisesi
Balıkçı Tabyasının arkasında kalan o gotik tarzda süslemeli kilise Matthias Kilisesi. Sanırım giriş ücretli, biz girmedik. Çünkü çocuklar çok acıktı. Sadece önünde foto çekilip Royal Guard Cafe’de soluklandık. (Tavuk şnitzel veya yanında makarnayla servis ettikleri yahnilerini öneririm.)
Balıkçı Tabyasına Nasıl Gidilir?
Zincir Köprüsünden karşıya geçtikten sonra hemen önünüze Balıkçı Tabyasına çıkan tarihi füniküler çıkacak. Bununla yukarı çıkmak kolay fakat o kadar da pahalı. Her gün 08.00-22.00 arasında açık olan fünikülerle kaleye çıkış, Yetişkin için 4000 HUF (344TL) çocuklar için 2000 (172 TL) HUF olarak fiyatlandırılmış. Şaka gibi… Eğer yorulmayız diyorsanız, fünikülerin yanından yukarıya çıkan sokağı göreceksiniz, bahçelerin içinden manzarayı gözlemleyerek keyifli bir yürüyüşle tabyaya ulaşabilirsiniz.
Buradan sonra yer alan Budapeşte’de gezilecek yerleri 3 ve 4. gününüzde rahat rahat ziyaret etmenizi öneriyorum. Çünkü Hayvanat Bahçesine gidiyoruzzz 😉
Opera Binası
19.yy da operanın önemli bir statü göstergesi olduğu zamanlarda Macaristan Devlet Opera Binası, Avrupa’nın gözbebeğiymiş. Hem estetik ve ihtişamlı mimarisiyle hemde zamanının en iyi akustiğine sahip olması sebepleriyle, dönemin önemli bestecileri burada konuk olurmuş. Bunlardan Gustav Mahler (1888-1891 arası) yada Otto Klemperer ( 1947-1950 yılları arasında) operanın yöneticiliğini yapmışlar.
Andrássy Caddesi’ndeki Neo-Rönesans tarzı opera binasının yapımı, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’in desteği ve Budapeşte şehrinin fonlarıyla 1875’de başlamış. Bugün de halen tüm Macaristan’ın en büyük operası olan bina, 27 Eylül 1884’te halka açılmış. Oldukça süslü ve ihtişamlı olan bina, bugün dahi bir tasarım harikası.
Macaristan Devlet Operası ve Balesi, günümüzde halen aktif bir şekilde Eylül’den Haziran sonuna dek bu muhteşem sahnede performans sunmaya devam ediyorlar. Programı incelemek isterseniz, aşağıdaki paragrafa linki bırakıyorum. Online bilet alabilirsiniz.
Her gün 15.00-16.00 arasında altı dilde (İngilizce, Almanca, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ve Macarca) rehberli turlar oluyor. 45 dakika süren turun biletlerini operanın mağazasından alabiliyorsunuz. Fiyatlar ortalama 3.000 Forint tam, 2.000 Forint öğrenci olarak değişiyor. 10 kişi üzerindeki gruplar için günün herhangi bir saatinde tur düzenlenebiliyor. (Fiyatlar 2023 yılı için geçerlidir)
Daha fazla bilgi için: operavisit.hu
Macar Ulusal Tarih Müzesi
Macaristan‘ın 7 kabileden oluştuğu zamandan başlayıp günümüze kadar adım adım haritalarıyla, yapılan savaşlarıyla inceleyebileceğiniz harika bir müze. Her girilen oda, sizi Macaristan tarihinin bir başka dönemine götürüyor. İlgili olduğu zamanda hangi krallıkların olduğu, onların yaşayışları, savaşları, tarihte yaptıkları önemli durumları ayrı ayrı anlatmışlar. Kesinlikle gidilmesi ve ziyaret edilmesi zorunlu yerlerden. Hatta Osmanlı dönemine geldiğinizde bayağı inceleyebileceğiniz el yazmaları, minyatürler, haritalar vs… yer almakta.
Macaristan’ın tarihinde komünizm rejimi de çok etki yaratmış. Bu döneme ait kıyafetler, posterler, olan olayların canlandırıldığı odalar ve yine döneme ait filmlerin oynatıldığı alanlar. Daha neler neler…
Çocukla Gezin ekibi, müzeden bayağı etkilendi ve tarihiyle ilgili derin bilgiler edindiler. Macar Ulusal Tarih Müzesi, hem müzecilik manasında hemde tarihsel belgeler açısından çok değerli bir hazine. Budapest Card aldıysanız müzeye ücretsiz girebilirsiniz, eğer almadıysanız güncel bilet fiyatları için bu linki tıklayınız.
NOT: Kafesinde oturup kahvesinden içmenizi öneririz, biz çok beğendik.
Keyifle gezerken merak ettiğiniz başka noktalarda olabilir? Budapeşte‘de nerede ne yenir, Budapeşte’yi hangi ulaşım aracıyla gezmek daha yararlı, Budapeşte Kart gerekli mi, Budapeşte‘de hediyelik ne alınır yada hangi mevsimde seyahat planlayalım gibi gibi… İşte tüm bu soruların yanıtlarını, Budapeşte Gezi Rehberi ‘nde bulabilirsiniz.
Kahramanlar Meydanı
Kahramanlar Meydanı lokasyon olarak, Budapeştenin ana caddelerinden olan Andrássy Bulvarı‘nın bittiği noktada City Park‘ın (Városliget) yanına denk geliyor. Sağında ve solunda Budapeşte’nin en önemli iki güzel sanatlar müzesi (Kunsthalle (Sanat Müzesi) – Szépművészeti (Resim Müzesi)) yer alıyor. Meydanın karşısında da Sırbistan Elçiliği bulunuyor.
Meydan planlaması olarak, bence harika bir iş başarmışlar. Önemli müzeler, park ve elçiliklerle dolu bir alan. Ancak burada en çok değerlendirilmesi gereken, Kahramanlar Meydanının ismi neden Kahramanlar olduğu?
895’de Karpat Havzası’na yerleşen 7 Macar kabilesinin liderleri, Macaristan tarihindeki mihenk taşı kişiler (mesela Hun İmparatoru Atilla’da yer alıyor) ve devlet adamlarından oluşan ve 20. yüzyılın en önemli Macar heykeltraşı Zala György’nin elinden çıkma ikonik heykellerle süslü Milenyum Anıtı. Burası aynı zamanda komünist lider Imre Nagy’nin cenazesi gibi birçok önemli politik olayın da merkezi olmuş.
İki yarım daireden oluşan anıtın üstünde barış ve savaşı, çalışma ve refahı, bilgi ve zaferi simgeleyen semboller, kolonlarda ise Macaristan tarihindeki mihenk taşı kişiler, devlet adamları ve kralların heykelleri var. Her heykelin altında o kişinin tarihteki en kayda değer anının anlatıldığı rölyefler var. Tüm bunların tam ortasında da 36 metrelik korint sütun üzerinde baş melek Cebrail kanatlarını açmış bir elinde Macaristan’ın ilk kralı Aziz Stephen’in tacını diğer elindeyse Hristiyanlığın kutsal simgesi haçı tutmuş bekliyor. Sütunun tabanını da Macar Krallığı’nın ilk hanedanlığından kurucu Árpád ve diğer kabile liderleri çevreliyor.
Buraya kadar gelmişken meydanın arkasında yer alan şehir parkında çocuklarla Budapeşte’de yapılacak o kadar çok aktivite varki. Mesela Disney logosundan fırlamış gibi duran Vajdahunyad Kalesi’nin gözünüzden kaçmadığını düşünüyorum. 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde olan Budapeşte Hayvanat Bahçesinde fil ve zürafaları doğal ortamlarında seyredebilirsiniz. Birde bunlara ek olarak Macaristan’ın ünlü termal banyolarından Szechenyi Termal Banyosu tesisleri yer alıyor. Yaz kış açık olan termal banyo, turistler tarafından çok tercih ediliyor. Fakat hijyen açısından pek iyi şeyler duymadığımdan, çocuklarla girmenizi önermiyorum.
Kısacası Kahramanlar Meydanı ve yakın çevresinde çocuklarla Budapeşte’de yapılacak aktiviteler bol olması nedeniyle bir gün ayırmanızı öneririm.
Nasıl gidilir?
Millennium Metrosu’na binip (M1) Hősök tere durağında indiğinizde, Kahramanlar Meydanına çıkarsınız.
Ya da direk hayvanat bahçesine ve termal banyoya gidiyorsanız Szechenyi Fürdö metro durağında inebilirsiniz.
Gellert Tepesi
Gellert Tepesi, Budapeşte’nin en yüksek tepesi olması sebebiyle panoramik olarak şehrin manzarasının seyretmek için çok iyi bir nokta. Elizabeth Köprüsünün tam karşısından yukarıya çıkılıyor. Biz ailecek çıkmadık, çocuklarla zor olacağını düşündük. Ancak buradan bahsetmeden yazımı bitirmek istemedim, çünkü şehir manzarasını seyredebileceğiniz en iyi nokta olması dışında Macaristan tarihini sembolize eden iki anıtın olması burada olması önemli.
İlk olarak tepenin eteklerinde yer alan ve pagan inancında olan Macarların katlettiği Piskopos Gellert‘i anmak için tasarlanmış Gellert Sagredo Anıtı yer alıyor. Diğer sembolik anıtsa, Özgürlük Anıtı, Macar heykeltıraş Kisfaludi Strobl tarafından 1947’de yapılmış. Sovyet güçlerinin şehri Nazi işgalinden kurtarmasının simgesi olarak dikilmiş. 14 metrelik anıt eliyle zafer işareti yapan bir kadını tasvir ediyor. Heykelin sağ tarafı ilerlemeyi mecazi olarak ifade ederken, sol tarafı da şeytanı simgeliyor.
Özgürlük Anıtının arkasında kalan kaleyse Citadella. Avusturyalı Habsburg Hanedanlığı tarafından 1850-1854 yılları arasında Macar Kurtuluş Savaşından sonra şehri daha iyi kontrol edebilmek için yapılmış.
Bu bölgede yer alan tüm anıtlara giriş ücretsiz, istediğiniz zaman gelip gezebilirsiniz.
Gellert Tepesine Nasıl Gidilir?
Buraya Szent Gellért tér metrosuyla Kale bölgesine geçerekte ulaşabilirsiniz. Sadece yokuş olan manzaralı bir patika çıkılıyormuş, bilginize.
Budapeşte’de Çocuklarla Başka Neler Yapabilirsiniz?
Estergon Kalesi
Estergon Kalesi, Budapeşte‘nin 60 kilometre kuzeybatısında ve Tuna Nehri kıyısında yer alıyor. Tuna Nehrini kuşbakışı gören manzarası ile Macaristan-Slovakya sınırına hakim bir tepede bulunan kale, stratejik öneminin yanı sıra Macar Krallığının idari ve dini merkezi olması nedeniyle Macaristan tarihinde özel bir yere sahip.
Osmanlı İmparatorluğu, o dönemde Avusturyalıların yönetiminde olan kaleyi 1543 yılında fethediyor. Böylece İmparatorluğun, Avrupa’nın en batısındaki topraklarından biri olması nedeniyle Estergon Kalesi, Osmanlı için stratejik bir rol oynuyor. Haliyle Osmanlı buradan vazgeçmemek adına kahramanlıklarla donanmış özveriyle savaşan askerlerin ve halkın olduğu bir memleket buralar. Yinede kale düşüyor ve türküler yakılıyor bu mekan için.
Macaristan’da Budapeşte’yi keyfince gezdikten sonra hala vaktiniz varsa, burayı gezmenizi öneririm. Bizim zamanımız yeterli olmadı, ama gidenler varsa yorumlarınızı duymak isterim. Tabiki tekrar Macaristan‘a uğrarsak şanlı tarihiyle ilk gezeceğim yerlerden.
Gül Baba ve Türbesi
Budapeşte’de çok fazla Osmanlı izi kalmamış, fakat o dönemlere dair belki de tek önemli iz Gül Baba Türbesi. Şehrin Buda (Budin) kısmında, Türk Caddesi’nden Arnavut kaldırımlı Gül Baba sokağına saparak, Osmanlı tarzı dar sokaktan yukarıya doğru tırmanınca şehre hakim bir tepede olan Gültepe’ye (Macarca: Rózsadomb) ulaşırsınız. Gül Baba’dan ismini alan bu tepede Gül Baba’nın türbesi bulunur.
Gül Baba, bir Bektaşi dervişidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın daveti üzerine Budin Seferi’ne katılır. 1531 yılında Budin’e gelen Gül Baba, burada 10 yıl yaşamış ve 1541 yılında vefat etmiştir. Elinde daima bir gül taşımasından dolayı bu lakabla anılan Gül Baba, yalnız Türkler tarafından değil, aynı zamanda Macarlar tarafından da çok seviliyor. Türbesini, Müslümanlar kadar Hristiyanlar da ziyaret ediyor.
Pal Sokağı Çocukları
Kitap severlere bir önerim var; Macar yazar Ferenc Molnar‘ın dünyaca ünlü romanı “Pál Sokağı Çocukları” nın nereden esinlendiğini görmek ister misiniz?
Molnar’ın romanından esinlenerek yapılan, Pál Sokağı Çocukları‘nın bilye oynarken tasvir edildiği heykelleri Prater sokağı’nda yer alıyor.
Pal Sokağı Çocukları’na Nasıl Gidilir?
Burası Elizabeth köprüsüne yakın bir noktada. Fakat M3 metrosunu alıp “Corvin-negyed” istasyonunda inip yukarı çıktıktan sonra József Bulvarı üzerinde biraz yürüdükten sonra sağdaki Práter sokağına girmelisiniz. Heykel grubu, bir okul olan, 11 no’lu binanın hemen önünde yer alıyor.
Budapeşte Çocuklarla Gezilecek Yerler Haritası
Yukarıda yer alan haritaya ek olarak Budapeşte’de Nerede Ne Yenir haritası hazırladım. Çocuklarla tarihi ve anıtsal alanları gezerken bizim yolumuzun üzerine çıkan ve deneyimlediğimiz yerler var. Seyahatinizde mekanları gezerken bir yandan da restoranları merak ediyorsanız, bu haritaya tıklayın ve yolu size göstersin;)
Budapeşte’de Nerede Kalınır? Budapeşte’de Ulaşım Nasıl veya Budapeşte’ye Hangi Mevsim Seyahat Edelim gibi sorularınız varsa Budapeşte Gezi Rehberi yazımı inceleyebilirsiniz.