Çocukla Gezen bir aile olarak artık evrilip ergenlerle gezen bir aile formuna dönüştüğümüzü fark ettim. Ama bu güzel birşeye, çocuklarla yıllardır seyahat etmemizin karşılığında, bizimle her yere aynı keyif ve ilgiyle ziyaret etmeyi isteyen bireylere dönüşmeleri sanırım. Çocukla Gezen bir aile olarak başarımız olacak. O yüzden evrilen çocuğum bu sefer en sevdiği solistin teeeee Japonyalardan, Brüksel‘e konser vermeye geldiğini söyleyince, haydi biletleri alıp konserleyelim ve tabikisi bir de gezelim dedik.
Konser pek çok Avrupa şehrinde olmasına rağmen, çok hızlı tükenip sadece Brüksel‘de bilet bulunca, planlar ve gezi araştırmaları buna göre hazırlandı. Brüksel’de Gezilecek Yerler, Nerede Kalınır, Ne Nerede Yenir gibi sorularla günlük hayatın akışında önemli noktaları ele aldığım bir Brüksel 2024 Gezi Rehberi hemen oluşturdum.
İçindekiler
Brüksel 2024 Gezi Rehberi
Brüksel, birkaç yüzyıl önce bölgede yer alan bataklığın kurutulması sonucu ortaya çıkmış bir şehir. Belçika ve Avrupa Birliği’nin başkenti olan Brüksel’de Avrupa Birliği Komisyonu, AB Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlementosu yer almaktadır. Ayrıca NATO Merkez karargahının merkezi olan başkenti sadece 3 günlük bir planla gezebileceğinizi düşünüyorum. Bunun için aşağıda yer alan Brüksel 2024 Gezi Rehberime ve bir sonraki blog yazım olan Brüksel’de Gezilecek 20 Önemli Yer listesi ve Brüksel’de Çocukla Gezin haritama bakmanızı öneririm.
Brüksel Çocuklu Bebekli Gezilir mi?
Avrupa Birliği ve Nato‘nun merkezlerinden biri olması sebebiyle, aslında çocuklu bebekli gezginlere pek eğlenceli anlar sunmayacak bir şehir gibi görünse de, Çizgi Film Müzesi, Oyuncak Müzesi, Doğa Bilimleri Müzesi, Çikolata Müzesi ve büyük şehir parkları olması nedeniyle yetişkinlerden çok çocuklar için bir cennet köşesi diyebilirim.
Çocukların en sevdiği patates kızartmasına bir sokak lezzeti olarak her köşe başında, adeta sokak simitçileri gibi rastlıyorsunuz.
Yine bisküvi ve çikolatalar diyarı olması sebebiyle çocukların en unutamayacağı şehirlerden biri.
Avrupa şehirleri çocuklu bebekli seyahat edenler için her zaman avantajlı olacaktır. Şehirler genel olarak düzenli bir imar planı yapılarak inşa edilmiş ve bu nedenle ulaşım açısından hep konforlu. Pusetle her yere gidebilirsiniz. Yoğun olarak metro kullanabileceğiniz bir şehir ağı olmasıyla çocuklarda yorulmayacaktır.
Müzeler genel olarak çocuklara indirimli ve bebeklere de ücretsiz. O yüzden extra masrafınız yok. Unutmayın çocuklar 15 yaşından itibaren her yerde öğrenci tarifesiyle giriş yapıyorlar. Bu nedenle küçücükken onlarla ne kadar çok gezerseniz, bütçenize o kadar yararlı 😉 benden söylemesi…
Müzelere gitmeden önce web sitesinden açık oldukları gün ve saati kontrol etmenizi öneririm. Çünkü çoğu pazartesi ve haftasonları kapalı oluyorlar. Bu durum doğal olarak Brüksel’de Gezilecek Yerleri biraz kısıtlıyor. (Dezavantaj)
Brüksel’deki ikonik yerlerin ve müzelerin çoğunda sıra olmaması büyük avantaj.
Her Avrupa şehrinde olduğu gibi minikleri gönül rahatlığıyla salabileceğiniz parklar mevcut.
Seyrettiğimiz, dergilerini aldığımız çizgi film karakterlerinin çoğunun Belçikalı olduğunu biliyor muydunuz? Tabi Marvel karakterlerinin dışındakiler. Ten Ten, Red Kit, Şirinler, Asteriks ve Oburiks ve daha nicelerini sayabilirim. Aslında bu karakterler 90’lar kuşağına göre ama benim ekipteki çocuklarda fanları olması sebebiyle Brüksel’in çocukla gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten çizgi film müzesi bile var 😉
Aynı şekilde haftasonları bazı restoranlarda kapalı olabiliyor, ilgili internet sayfasından açık olup olmadığını kontrol etmenizi öneririm. (dezavantaj)
Avrupa’nın güvenlik açısından en iyi 10 şehri arasında olan Brüksel‘de, yinede her yerde dikkatli davranmak gerektiğine inanıyorum.
Brüksel, hem Fransızca hemde Almanca konuşan halkların beraber yaşaması nedeniyle çoğunlukla her iki dili bilen ve bunlara ek olarak birde Flemenkçe konuşan insanların ülkesi. Bu nedenle bir yere giderken varacağınız yerin hem Fransızcasını hem de Almancasını bilmeniz gerekiyor. Eğer buna dikkat etmezseniz, metroda yanlış yöne gidebilirsiniz. Bu açıdan bana göre karışık bir şehir, dezavantaj.
Dezavantajlar, aslında önceden önleminizi alıp planınızı yaptığınız durumda, gezinizi etkileyecek bir durum oluşturmayacaktır.
Brüksel Seyahat İpuçları
Brüksel’de Ulaşım Nasıl
Havalanından alacağınız metro hattıyla şehir merkezine rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Taksiyle otelinize gitmek isterseniz genel olarak 50- 65 euro arası bir ücret tutuyor. Bütçeniz ve rahatlığınız açısından eğer 4 kişilik bir aileyseniz, metroyla uğraşmayın, taksi kullanmanızı öneririm.
Brüksel’de Gezilecek Yerler genel olarak yürüme mesafesinde ve uzakta olanlara da metroyla ulaşabilirsiniz. O yüzden bence Hop On Hop Off kullanmanıza gerek yok.
Günlük (24 ve/ veya 48 saatlik olarak) metro kartları alıp, sayısız kez kullanabilirsiniz. Ayrıca aşağıda diğer metro biletleri çeşitlerini ve 2024 yılı ücretlerini bulabilirsiniz:
- Tek kullanımlık metro bileti: 2.10€
- 5 Seyahatlik metro bileti: 14,00€
- 24 Saatlik metro bileti: 7,50€
- 48 Saatlik metro bileti: 14,00€
Avrupa şehirlerini gezerken her zaman şehir kartlarından edinmenizi tavsiye ederim. Her şehrin toplu taşıma ve ziyaret edilecek önemli yerler için indirimler verdiği hatta ücretsiz giriş sağladığı turistik kartları mevcut. Brüksel‘i ziyaretinizde bütçe açısından Brussels Card satın almanızın faydalı olacağını düşünüyorum.
Brüksel’de Nerede Kalınır
Brüksel Gezi Rehberinin bence bebekli çocuklu aileler için en önemli birinci sorusu Brüksel’de Nerede Kalınır değil mi?
Bebekli çocuklu gezenler, size tavsiyem Grand Palace’a yakın mesafede olan otelleri konaklamak için tercih edin. (Mesela Novotel Brussels City Centre her yere yürüme mesafesinde olan otellerden.)
Avrupa Parlamentosunun bulunduğu Schuman bölgesi daha nezih ve birazcık turist karmaşasından uzak olduğundan buraya da haritada bir göz atmanızı ve otelinizi seçmenizi öneririm.
Çocukla Gezin ekibi olarak Hotel Yadoya da rezervasyon yaptırdık. Yser metro durağına yakın olduğu için tercih ettik ve tabi konsept olarak sitesinde Japon geleneksel odalarına benzeyen fotoğrafları vardı. Otel odası kapı numaralarının Japonca yazılması dışında bu kültürle ilgisi olmayan bir oteldi. Genel olarak temizlik, kahvaltı ve resepsiyon çalışanlarının ilgisi açısından gayet yeterli bir otel. Ancak merkezi yerlere en az 15 dakika mesafede olması, akşam dönüşlerde avantajlı olmadı. Metroyu kullanabilirdik, ama bizim gittiğimiz dönemde grev olması nedeniyle nadir kullanabildik.
Brüksel Hangi Mevsimde Seyahat Edilir
Brüksel Gezi Rehberinin en önemli 2.sorusu elbetteki Brüksel’e Hangi Mevsimde Seyahat Edilir?
Yılın her gününde yağış alabilen bir iklime sahip olduğundan seyahatinizi hangi mevsim planladığınıza bakmadan, yağmurluk ve şemsiye yanınıza almanızı öneririm.
Brüksel’in yıllık sıcaklık grafiğine baktığımda en güzel ayların temmuz ve ağustos olduğunu söyleyebilirim. Bu aylarda da yağmur olabilir, ancak gezinizi etkileyecek boyutta olmayacaktır.
Bizim konser Mart ayındaydı. Seyahatimizin ilk günlerinde sadece sweatshirtlerle gezerken, son günümüzde yağmurlu ve soğuk hava durumu nedeniyle yanımızda getirdiğimiz mont, şapka ve hatta eldivenlerimizi giydik. Şehrin yerel halkı şanslı olduğumuzu, genelde yaz bile olsa havanın genel olarak kapalı olduğunu söylediler. O yüzden Brüksel‘e seyahat planlarsanız mümkünse yazın, değilse ilkbahar aylarını (sonbahar demiyorum dikkat) tercih edin.
Ayrıca her yıl yapılan Brüksel Çiçek Festivali ve Brüksel Yılbaşı Pazarı dönemlerinde ziyaret etmeyi öneren pek çok blog yazısı okudum. Sanırım bu dönemlere ait temalarda birçok etkinlik düzenlendiği için şehir daha keyifli bir hal alıyormuş. Mesela 15-18 Ağustos 2024 tarihleri arasında düzenelenecek olan Brüksel Çiçek Festivalinde her yıl düzenlenen muhteşem çiçek halısı Grand Place’te ücretsiz olarak sergilenecek.
Brüksel’de Tatmadan Dönmeyin
Maison Dandoy‘da waffle ve çikolata, Chez Leon’da midye ve patates ikilisini denemeden dönmeyin!
Ayrıca pastanelerden kruvasan almayı ihmal etmeyin, onlarda en az Paris’tekiler kadar başarılıydı.
Paris’i merak edenler için Paris Gezi Rehberi yazımı okumalısınız.
Brüksel’den Hediyelik Ne Alınır
Tabiki sevdiklerinize çikolata ve bisküvi almadan dönmeyin!
Brüksel’in her yerinde çikolata satan mağazaları bulabilirsiniz. Benim tavsiyem kapısında çikolatayla ilgili Avrupa standartlarına uygunluğunun garantisinin gösterildiği bir etiketi yada tabelası olan dükkanlardan alışveriş yapmanız.
Galeria de Hubert Pasajında yer alan dükkanlar çok özel ve Maison Dandoy bunlar arasında en geleneksel ve favori olan yerlerden.
Ayrıca tığ işi örtüler, etaminden yapılmış ev dekorasyon ürünleri de bu pasajda satılıyor. Minik figürlerin satıldığı koleksiyoner mağazalarıda merakınızı çekecektir.
Place du Grand Sablon’a uğrarsanız, size bir çay cennetinden bahsetmek isterim, Universe du The . Burada cam kavanozlar içinde yer alan envai çeşit çayları koklayıp, sonrasında beğendiklerinizi minik hediyelikler halinde paket alabilirsiniz. Buradan çıkınca çikolata tadımı ve satın almak için Pierre Marcolini‘ye yolunuzu çevirin. Biraz kasvetli bir yer ama tadım yapabiliyorsunuz. Eve dönüş için çocuklara hediyelik buradan çikolatalı minik keklerden almayı ihmal etmeyin 😉
Brüksel Gezi Rehberi‘nde şehir hakkında genel olarak seyahatinizle ilgili olabilecek önemli durumlara yer vermek istedim. Brüksel’de Gezilecek 20 Önemli Yer listesi bir sonraki yazımda yer alıyor. Üç günlük hazırladığım programa birde Brüksel’de Çocukla Gezin haritası ekledim.
Brüksel sokaklarında çocuklu bebekli dolaşan gezginler, şehir hakkında sizinde yorumlarınızı bekliyorum. Tecrübelerinizi burada paylaşın ki, herkes yararlansın.
Haydi şimdi seyahat maceralarına devam. Çocukla Gezin‘i takipte kalın!
