Sömestr’de Çocuklarla İstanbul’a Yakın 7 Tatil Rotası

Sömestr tatili bu yıl 19 Ocakta başlıyor. İstanbul ya da Türkiye’nin neresinde olursak olalım çocuklarla farklı şehirleri görmek için hem en iyi zaman hem de biliyorum zahmetli dönem. Çünkü okullar tatil ve çocuklarımızla gönlümüzce istediğimiz yere gidip istediğimiz kadar gün gezebiliriz. Diğer yandansa gitmek istediğimiz lokasyonların doluluğu yüzünden o şehri yaşayamamak gibi bir problem oluyor. Biz bu sebeple birkaç yıldır sömestrde bir yere gitmiyoruz. Onun yerine şehirde kalıp eğitim döneminde yapamadığımız aktiviteleri programlıyoruz.

İstanbul'da Sömestr tatilinde çocuklarla yapılacak etkinlik önerilerim

Diğer yandansa belki İstanbul’a yakın birkaç günlük belki günübirlik rotalar çizip sömestr tatilinde çocuklarla alternatif gezi planlayabiliriz diye düşündüm. Hala kar yağmadı, ve çocukların özellikle kış döneminde şehirdeki yoğun havadan kurtulmalarını da sağlamak gerekir.

Nereler olabilir derken şöyle blog yazılarımı karıştırdım. İşte sizler için hazırladığım çocuklarla sömestr tatilinde 7 kısa seyahat noktaları listem;

Edirne

Selimiye Camii'nde çocuklarla. Edirne ile ilgili detaylı yazıma https://cocuklagezin.com/cocuklu-edirne-gezisi/ ulaşabilirsiniz.
Selimiye Camii’nde çocuklarla

 

İstanbul’a birkaç saatlik mesafede gidip görebileceğimiz serhat şehri Edirne tabi ki listemin başında yer alıyor. Eskiyi ve yeniyi beraber yaşatan Edirne’de ziyaret edilecek pek çok kültürel mirasımız var. Bunların en başında gelen Selimiye Camii. Mimar Sinan’ın ustalık eseri olan camide gizli semboller yer aldığını biliyor muydunuz? Çocuklar bunları bizlerden önce keşfediyor. Mesela ters lale veya kubbelere içeriden bakıldığında sizi hayrete düşüren baykuş gözleri. Gezmeden öğrenilmiyor!

Ülkemin her şehrinin farklı hikayeleri, oluşumları ve kültürel mirası ve tabi ki kendine has mutfak kültürü var.

Örneğin sevgili arnavut ciğeri bir tek burada mı böyle leziz oluyor acaba? Evet bu noktadan size bahsetmek istiyorum. Edirne’ye gidince mi çocuklar bu ciğeri yiyor?

İstanbul’da olmuyor.

Sırf bu yüzden arada sırada gitmek lazım, yesinler alışsınlar. Zaten artık bu tip sakatatların besin öneminden bahsediyor doktorlar. Öyleyse hem gezip hem ziyafet edelim diyorsanız Edirne’ye gitmeli.

Yola çıkmadan detaylar için blog arşivinde bulabileceğiniz  "Çocuklu Edirne Gezisinde Bilinmesi Gereken 15 Faydalı Bilgi"  yazıma bir göz atmayı unutmayın!    

Kilyos

Kilyosta günbatımı

İstanbul’un Karadeniz’e komşu olan sahili Kilyos, çocuklarla günübirlik kaçış noktanız olabilir. Havanın yağışlı olmadığı bir gün deniz kenarında gezmek ne kadar güzel olur değil mi? Tertemiz bir sahilde çocuklarla yürüyüş yapıp taş sektirebilirsiniz ya da kumlara yazı yazabilirsiniz. Yanınızda fotoğraf makinenizi bulundurmanızı öneririm, çünkü ailenizle beraber güzel kareler yakalayabileceğiniz harika manzaralarla dolu bir tabiat sizi bekliyor.

Uzun yürüyüş sonrasında sıcacık bir çay iyi olurdu diyorsanız sahildeki çay bahçesine uğramanızı öneririm. Sıcacık çayın yanına teyzelerin açtığı patatesli kaşarlı gözlemelere çocuklar bayılacak!

Tabi Karadeniz sahilindeki bu kasabaya gelmişken mevsiminde taze balık yemeden sakın dönmeyin. Kilyos merkezden denize doğru inerken yer alan balık restoranlarından keyfinize uygun olana girin, tabi balıkları görmeden oturmayın. Kilyos yolu üzerinde Uzunya Beach’te size önereceğim taze balık pişiren yerlerden.

Kilyos sahilinde çocuklarla yürüyüş yapacaksanız yanınızda yedek kıyafet bulundurmanızı öneririm, çocuklar kumda ve deniz kenarında ıslanabilir.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü yolu üzerinde yer alan Kilyos sapağını kullanarak özel aracınızla veya Hacıosman’da yer alan otobüsleri de kullanarak Kilyos’a ulaşabilirsiniz.

Kilyos ve çevresinde bir gezi planlayacaksanız detaylı bilgiye önceki yazılarımdan ulaşabilirsiniz;

Kilyos'ta Neler Yapılır?
Yaz tatilinde Çocuklarla Kilyos Solar Beach

Büyükada ve Burgazada

Büyükada kış aylarında daha sakin.

 

İstanbul yaşamına yakın ama bir o kadarda uzak olan Büyükada. Prenses Adaları olarak bilinen adaların yüzölçümü bakımından en büyüğü.

Çocuklarla ister günübirlik ister birkaç günlüğüne gezilecek yerlerden. Kabataş’tan ya da Caddebostan’dan kalkan vapurlarla ulaşacağınız Büyükada’da çocuklarla yapılacak çoook şey var. İsterseniz bunun için daha önce yazmış olduğum Büyükada- Çocukla Tatil Rehberi yazıma bakabilirsiniz.

Günübirlik ziyaretinizde sadece sahilinde ve sokak aralarında yürüyüş yapmak bile şehrin kargaşasından sizleri alıp çıkartacak. Eğer otel bulup kalabilirseniz bir gün Büyükada diğer günse Heybeliada yada Burgazada‘yı ziyaret edebilirsiniz.

Mesela çocuklarla Burgazada Sait Faik Abasıyanık müzesini gezseniz ne kadar anlamlı olacaktır onlar için… Modern edebiyata yaptığı hizmetlerden dolayı Amerika’daki Mark Twain Derneğine onur üyesi seçilen yazarımızın hikayelerini ve şiirlerini yaşadığı çevreyi araştırıp görerek daha da yazılarını içselleştirebilirler.

Adaların iklimi her zaman İstanbul’dan farklıdır. Kışın bir nebze daha soğuk hissedebilirsiniz. Çocuklarla ziyaretinizde yanınıza bere kaşkol almayı unutmayın.

Çanakkale

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezinde o yıllara ait birçok belge, yazı, askeri kıyafetleri bulabilirsiniz.

İstanbul’a 3 ya da 4 saatlik mesafede olan Çanakkale’ye otobüslerle de ulaşabilirsiniz. Şanlı tarihimizin en önemli savaşlarının gerçekleştiği, Türk halkının varoluş sebebi olan Çanakkale Zaferinin kazanıldığı bu toprakları sömestr tatilinde çocuklarla ziyaret etmek için en uygun dönem.  İstanbul’a göre kış şartlarının daha çetin olduğunu belirtmem gerekir, tabi yollar karla kaplıysa ziyaretinizi bahar aylarına ertelemenizi öneririm.

Çanakkale, üniversiteyle beraber her geçen gün nüfusu ve sağladığı olanakları gelişmekte. Şehirde yer alan AVM lerde yer alan pistler, sinema salonları ve mağazaları ferah ferah gezebilirsiniz. İstanbul’dan sonra açıkçası alışveriş merkezlerini böylesi rahat gezebilmek bizi burada çok mutlu ediyor.

Merkezde yer alan tarihi “Aynalı Çarşı“yı gezip, Çanakkale Deniz Müzesindeki Nusret Mayın Gemisini çocuklarla görmek tarihi gözlerinde canlandırmaları açısından yararlı olacaktır.

Gelibolu Yarımadası tarafında Çanakkale Savaşıyla ilgili olarak Tarihi Milli Parkı Eceabat’a giderek ziyaret edebilirsiniz. Savaşla ilgili bilgileri, kahramanlık hikayelerini, savaşın yaşandığı siperleri yerinde görebileceğiniz açık hava müzesi sizleri bekliyor.

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Çanakkale Şehitleri Abidesi, Kilitbahir Kalesi, savaşın seyrini değiştiren kahraman Seyit Onbaşı ve başka pek çok kahramanlık destanlarının yazıldığı kutsal toprakları çocuklarla gezebilirsiniz.

Ayrıca birkaç günden fazla kalabilecekseniz merkezden yarım saat uzaklıkta olan ünlü Truva Antik Kentine uğrayabilirsiniz. Binlerce yıl önce yapılan meşhur Truva savaşının tanığı olan Truva kalesinin kırmızı renkli sur duvarlarının kalıntılarını görmek etkileyici…

Çanakkale’ye gelince lezzetiyle ünlü peynir helvasından tatmadan dönmeyin. Babalık Tekin Helvacısı ile Hüsmenoğlu Peynir helvacısında tatlıyı deneyebilirsiniz.

Kilitbahir Kalesi ve tabyalarını ziyaret için Kilitbahir’e uğrarsanız merkezdeki caminin yakınında yer alan balık restoranlarına uğrayıp Çanakkale’ye özgü sardalya balığından, ekmek arası mezgitten yemenizi öneririm. Bu arada mezgiti bir sosa bulayıp kızartıyorlar, müthiş!!! Ama sosun reçetesini sır gibi sakladıklarını söylemeliyim.

Amasra

Amasra’da mevsimlerden balık zamanı…

 

“Lala Lala Çeşm-i Cihan bu olsa gerek”

diyerek hayranlığını belirten Fatih Sultan Mehmet’in göz bebeği şehirlerimizden Amasra.

Geçmişi 3000 yıl öncesine uzanan doğası, sadeliği, huzuru, kültürel ve tarihsel mirasıyla bütünleştiği çok özel bir yer olan Amasra çocuklarla gezilmesi gereken yerlerden.

Amasra Kalesi, Ağlayan Ağaç, Tavşan Adası, Kemerdere Köprüsü ve Amasra Müzesiyle tarihsel ve kültürel zenginliklerle bezeli olan şehri çocuklarla dolu dolu gezebilirsiniz.

Amasra'da nerede ne yenilir  ve neler alınabilir diyorsanız detayları "Çocukla Gezi Rehberi- Batı Karadeniz" konulu yazımda bulabilirsiniz.

Cunda Adası

Cunda adasının çevresinde irili ufaklı adalardan birinde yer alan manastır

 

Yeşil ve mavinin harmonisinin estiği

Mitolojinin ölümsüz ağaçları zeytinlerin dallarını gökyüzüne uzattığı

Rengarenk evlerin sıralanarak

Arnavut taşlı sokaklarına düşen gölgelerinin

daracık sokaklarda sizi ağırladığı ada

Cunda…. nam-ı diğer Deniz Kokulu Ada…

Cunda Adası son dönemlerin en popüler adalarından. Türkiye’nin Ege Denizinde yer alan 4. en büyük adası.

Yemekleri, kültürel mirası, hala ayakta kalan eski evleriyle çok nostaljik…

Günübirlik gezilebilecek bir belde olduğu gibi şirin mi şirin birçok butik otelde de kalıp çocuklarla ada hayatı yaşayabilirsiniz.

Genel olarak adanın iklimi Ege denizinden etkilendiği için sömestr tatilinde daha yumuşak geçecektir. Ama yanınıza mutlaka sizi ve çocukları sıcak tutacak kıyafetler almayı unutmayın.

Eğer adada kalmayı düşünüyorsanız mutlaka gitmeden önce otelleri araştırıp rezervasyonunuzu yapın. Ayrıca odaları nasıl ısıttıklarını ve tesisatlarının yeterliliğini sorup garantilemeden yola çıkmayın.

Rahmi Koç Müzesi, Yel değirmeni, daracık Arnavut taşlı sokakları, sahilde yürüyüşler, Taş Kahvesinde sohbetlerle geçecek zamansız bir tatil planlayabilirsiniz. Detaylar için daha önce yazmış olduğum “Çocukla Cunda Adası Gezi Rehberi” ‘ne bir göz atabilirsiniz.

Maşukiye- Sapanca- Kartepe

Sapanca Gölünden manzaralar

 

Sapanca doğası ve gölüyle yine İstanbul’a birkaç saat mesafede yer alan nefes alınabilecek rotalardan.

Birkaç gün kalmanızı önereceğim bu bölgede pekçok güzel otel yer alıyor. Yola çıkmadan mutlaka rezervasyon yapmanızı öneririm.

Temiz göl havasında çocuklarla yürüyüş yapabilirsiniz.

 Maşukiye olarak adlandırılan dereye gidip alabalık tesislerinden güveçte alabalık yiyebilirsiniz.  Dere boyunca çocuklarla yürüyüp yaprak toplayıp çeşitli bitkileri inceleyebilirsiniz.

Maşukiye'yle ilgili detaylı yazım için "Çocukla Maşukiye'de Piknik" göz atmanızı öneririm.

Ya da en güzeli Kartepe‘ye çıkıp bir güzel kartopu oynayabilirsiniz.

Tabi bölge İstanbul’a göre daha soğuk olacaktır. Dağa da çıkacaksanız mutlaka yanınızda kar kıyafetlerinizi götürmenizi öneririm. Kayak ve kar kıyafetleri hakkında detaylı bilgi için  “Sömestr’de Çocuklar Kayıyor” yazımı okuyunuz.

Assos limanında oturup, sahilini mi yoksa sahilden ufkumu günbatımında seyretmek güzel, bilemedim...
Assos limanında oturup, sahilini mi yoksa sahilden ufkumu günbatımında seyretmek güzel, bilemedim…

 

Sömestr tatilinizde çocuklarla yapabileceğiniz birkaç kısa tatil rotasına eklemek isteyeceğim daha çooook yerler var.

Ülkemiz o kadar zengin ki, her yeri ayrı değerli. Mesela vaktiniz varsa Assos‘a uğrayın. Mutlaka deniz mevsiminde görülmesi gerekmiyor. Antik kent alanı, meşhur limanı ve manzarası sizi büyüleyecektir. Hem tarihi ve kültürel mirasımızın olduğu bölgeleri kış mevsiminde ziyaret etmek daha az zahmetli. Çünkü güneş derdi yok, çocukların “denize girmek istiyorummm” diye söylenmeleri yok, hava serin olduğu ve ayakkabılar (parmak arası değil ya 😉 ) yürüyüşe daha uygun olduğu için tarihsel alanlar kolay gezilebiliyor.

Herkese şimdiden bol gezili sömestr tatili diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.