Kabatepe’den ufka baktığınızda
Sizi hep orada bekleyen
Zeytin ağaçlarının 300 yıllık kollarından
Size çağrı atıp
Güneşi en son batıran kara
Gökçeada
Çocuklarla Gökçeada’ya bu sene Temmuz ayında gidelim dedik.
Havalar birden yazın ortasında soğudu, yağmur yağdı ve bir de “denizde fırtına çıkar bööle zamanlarda, adadan dönemezsiniz” diyince Büyük Anafartalılar, gitmekten vazgeçtim.
Ama ne oldu? Kısmet eylül başında abimlerle beraber gitmekmiş Gökçeada’ya.
Çoluk çocuk tombalak tatil en sevdiğimiz 😉
Nasıl mı…
Gökçeada’da ailecek tatil yapacaklar için çocuklu bebekli gezi notlarım aşağıda 😉
İçindekiler
Gökçeada Genel Bilgi
Çanakkale ilimize bağlı olan ada Türkiye’nin en büyük adası.
Ülkemizin en batısında kalması nedeniyle de güneşin en son battığı yer ünvanına sahip
Bozcaada‘nın sekiz katı büyüklükte olduğu söyleniyor.
Dünyanın ilk Sakin Şehir ünvanı alan adası.
Gökçeada, anakaradan uzakta olması nedeniyle insan tarafından hala bozulmamış bir doğal örtüye ve denize sahip.
Kendi doğal su kaynakları var.
Ada volkanik bir ada. Telaş etmeyin faal değil. Merkezden Kaleköy limana giderken solunuzda görebilirsiniz.
Bu nedenle 300 yıllık zeytin ağaçlarını her yerde görebilirsiniz, hatta doğal hallerine bırakılarak yaşayan birçok adaya özgü cinste koyun ve keçiyi her yerde görebilirsiniz. Aynı Bozcaada’da olduğu gibi burada da kediler, koyunlar keçiler sokak hayvanları olarak yaşıyorlar. Serbest hayvancılık ve özgün doğal bitki örtüsü sayesinde çok lezzetli kırmızı et üretimi yapılıyor. Ayrıca ada sakinleri turizmin yanı sıra organik tarım ve bundan elde edilen doğal sabun, zeytinyağı, peynir, salça gibi birçok yan ürünleri de imal eder hale gelmişler.
Adanın eski sakinleri olan Rumların terketmesi ile boşalan adaya zamanında Isparta, Muğla, Erzurum, Giresun ve Çanakkale’den bazı köyler getirilerek yerleştirilmiş.
Ada’ya tek ulaşım deniz yolculuğuyla. Feribottan indiğiniz Kuzu Limanı bir yerleşim alanı değil, Gökçeada merkez buradan 7 km uzaklıkta kalıyor.
Deniz kenarında yerleşimi olan tek köy Kaleköy’dür.
Ada’nın merkezinde banka, okul, hastane, üniversite, eczane, çeşitli pastane ve restoran, hediyelik eşya dükkanları ve otoparkını bulabilirsiniz. Hastane ve üniversite kurulmuş olması beni açıkçası etkiledi. Birçok köyde de büyük limanlar var. Aslında Yunan adalarıyla yapılacak Gökçeada bağlantılı seferler için karar verilmiş, sonra iptal edilen bu girişimler aslında üzücü. (banka; İş, Ziraat ve Halk bankalarıdır)
Yaz ve sonbahar mevsiminde birçok festival oluyor Gökçeada’da, kaçırmayın.
Kitesurf, surf ve dalış için yılın 8 ayında kullanışlı doğal şartların olması sebebiyle tavsiye edilen yerlerden.
Bozcaada plajlarında olduğu gibi Gökçeada’da rüzgarın yönüne göre plaj tercihi yapabilirsiniz.
Merkezden Uğurlu, Zeytinliköy, Kaleköy, Kuzulimanı ve Aydıncık plajına minibüslerle ulaşım sağlanıyor.
Kaleköy ve Zeytinliköy’de butik oteller yer alıyor. Buralarda kalarak hem adanın nostaljik havasını soluyabilir hem de harika organik kahvaltılarından tadabilirsiniz. Ancak biraz bütçeli olduğunu söylemek isterim. Daha uygun yerler arıyorsanız Yeni Bademli köyünde yer alan apart otelleri tercih edebilirsiniz.
Gökçeada’da Çocuklarla Nerede Yiyelim
Gökçeada doğal bitki örtüsü ve dünya literatürüne girmiş hayvanlarının cinsi sebebiyle lezzetli kırmızı et bulabileceğiniz ve benim de size burada tatmanızı önereceğim birçok esnaf lokantası görebilirsiniz.
Düşünsenize serbest dolaşan ve bozulmamış floradan beslenen hayvanların etleri nasıl lezzetli olmaz. En azından yerken içimiz rahat rahat yiyebiliriz.
Merkezde sıra sıra yer alan tüm sulu yemek yapan restoranları özellikle bebekli çocuklu ailelere öneririm.
Yalnız servis konusunda biraz aksama olabiliyor, hazırlıklı olun. Çünkü akşam saatleri bir anda yoğunluk olunca beklediğiniz ve sipariş verdiğiniz çorba bir anda kalmayabiliyor.
Bu restoranlarda rahatlıkla oğlak tandır, pide ve diğer sulu yemekleri yiyebilirsiniz.
Aynı sırada yer alan kasabın yanındaki ekmek arası mangalda sucuk yapan yeri de öneriyorum.
Adaya gelmişken BALIK yenir diyenler için Kaleköy Limanı sahilde yer alan restoranlar muhteşem.
Kaleköy Limanda yer alan ortadaki çay bahçesinde çay on numara. Bir de yanına çekirdek veriyorlar bayıldım, çekirdek çöpü kasesiyle birlikte tabiki 😉
Gökçeada’ya Ulaşım
Çanakkale Milli Parkı Eceabat ilçesine bağlı olan Kabatepe Limanından Gökçeada’ya arabalı vapur seferleri düzenleniyor. İstanbul’dan 4-5 saatte ulaşabileceğiniz mesafede.
Eğer otobüs kullanıyorsanız Eceabat’ta inip Kabatepe Limanına giden minibüsleri alabilirsiniz.
Yine otobüsle Eceabat’a ulaştıysanız, limandan Gökçeada’ya kalkan deniz otobüsleri ile 1 saatte adaya varabilirsiniz.
Gökçeada içinde ise limandan merkeze minibüsler gidiyor.
Aynı şekilde merkezden bir çok köye minibüs hattı yer alıyor.
Merkezde bir çok noktada ücretli ve ücretsiz otoparklar yer alıyor. Ana caddenin paraleli olan sokaklara da park edip merkezde dolaşabilirsiniz.
Taksi durağı genel olarak adada yok. Ama merkezde meydanda duran taksileri bulabilirsiniz. Telefon numaralarından arayarak kullanabilirsiniz.
Gökçeada’da Alışveriş
Anakaradan uzakta olan adanın doğal ve el değmemiş florasından elde edilen tüm ürünleri almanızı öneririm. Bunlar bal, kekik, doğal sabun, zeytinyağı, domates, biber, meyveler, kurutulmuş kışlık sebzeler…
Dünya literatürüne girmiş koyun, oğlak ve keçiler buradaki doğal bitki örtüsünde serbest dolaşıyorlar. Merkezde yer alan kasap ve şarküterilerden et, süt, peynir ve sucuk gibi ürünlere ulaşabilirsiniz. Arabanızda şarjlı buzdolaplarından varsa bolca alın stoklayıp götürün evinize, zaten fiyatlarda uygun.
Çoğu ürünü satın alacağınız özel bir adresim yok. Meydandaki çeşitli ürünleri satan dükkanları gezip anlaştığınız yerden alabilirsiniz.
Ama adaya hikayesiyle de damga vurmuş ünlü badem kurabiyesi namı diğer “Efi badem”i Meydani pastanesinden tatmanızı öneririm. Severseniz hazır paketli kutulardan alabilirsiniz. Yine meydandaki tek pastaneden bulabilirsiniz. Buranın dondurması da güzel. Yine aynı yerin karşı köşesinde yer alan dondurmacıyı da tavsiye ediyorum.
Hediyelik olarak alabileceğiniz doğal sabunları Kaleköy’deki İmrasos sabunları atölyesinden alabilirsiniz. Kolonya ve doğal deterjanlar bile bulabilirsiniz. Laf aramızda keçi sütlü sabun ve papatya sabunu bizde çok işe yaradı.
Meydani pastanesinin sahibi ayrıca kekik, adaya özel krem ve sabunlarda satıyor. Ben üçünden de aldım, kullandım ve memnun kaldım. Örneğin kremi yanık olan elimdeki yaraya sürdüm, birkaç gün içinde düzeldi. ( Bu arada güneş yanıkları içinde tavsiye ediyorlar) Minicik minicik top şeklindeki kekikleri, et ve balıkta çok güzel bir aroma sağladı.
Zeytinliköy’de dolaşırken karşılaşacağınız eski kahvelerden taze çekilmiş dibek kahvesi almadan dönmeyin. Hatta sakızlı olan şeyleri benim gibi seviyorsanız sakızlı lokumdan kendinize ve sevdiklerinize hediye yapın. Barba Hristo’nun sakızlı muhallebi ve yanında sade dondurmasından tatmanızı öneririm. Biz dondurmaya bayıldıkkk 🙂
Evet yine gezdik gördük çocuklarla koşturduk. Boool fotoğraf çekeceğiniz, keyifli anlar yaşayacağınız, yeni tatlar keşfedeceğiniz Gökçeada’ya yaz dışında diğer mevsimlerde de gezebilirsiniz.
Öyleyse Gökçeada yolcusu kalmasınnnnn 😉
Gökçeada’da ailecek nereleri gezelim görelim diyorsanız detaylar Gökçeada Çocukla Gezilecek Yerler yazıma göz atabilirsiniz.
Gökçeada’da bebeğimle nerede denize girmeliyim diyorsanız, araştırmakla yorulmayın, detaylar için Gökçeada’da Çocukla Nerede Yüzülür sayfamı okuyabilirsiniz.