Deniz Müzesini Çocukla Geziyoruz

Üç yanı deniz olan dünyanın nadir şehirlerinden İstanbul, öylesi bir yerdir ki nehirlerde denizle buluşur.

İnsanlık tarihinin bu bölgede yaşamaya başlamasından itibaren denizcilik üzerine hep kariyer yapmış İstanbul.

Kıtalararası duruşunun önemi sebebiyle özellikle denizciliğe önem vermiş İstanbul’dan gelmiş geçmiş devletler.

Tabi İstanbul halkı da çok kullanmış deniz taşımacılığını ve deniz yaşamını…

Böyle olunca zengin bir denizcilik tarihi ve dokusu örmüş dört bir yanını şehrimizin.

Kayıklar, gemiler, kullanılan teknikler, gemilerin üzerinde bulunan işaretler, tuğralar, ve tarihte önemi olan gemilerin maketleri, saltanat kayıkları ve kürekleri işte bu sebeple koruma altına alınmış.

1897 yılında II. Abdülhamit’in izniyle Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa şimdiki müzenin olduğu binanın yapılmasını emretmiş. Tabi dönemlerin getirdiği koşullar ile farklı semtlere taşınan müze, en son olarak 2005 yılında yapılan mimari tasarım yarışması sonucunda tadilata girmiş. Ana Teşhir Binası, Tarihi Kayıklar Galerisi, Kültür Sitesi ve Açık Sergi Alanlarından oluşan müze 2013 yılından çağdaş görünümü ile ziyarete açılmış.

2013 yılında açıldığından beri hep merak ettiğim, fakat bir türlü uğramaya fırsat bulamadığım Deniz Müzesine çocuklarla bu yaz uğramayı başardım. (Gerçi çocuklarla okullarıyla zaten gezmişlerdi ama olsunduuu)

İçeriye girdiğinizde merdivenlerden aşağıya doğru inerken sağ tarafınızda tarihe ismini yazdırmış olan büyük Türk deniz komutanlarının büstleri sıralanıyor.

Deniz Müzesine girdikten sonra aşağıya doğru inen merdivenlerin sağında ünlü Türk denizcileri, solda Atatürk’ün kullandığı kayıklar ile ortada görülen dünyada eşi benzeri olmayan kadırga

Solunuzda ise Atatürk’ün kullandığı kayıklar sergileniyor.

Merdivenlerin bitimindeyse günümüze ulaşmış dünyanın en eski, en büyük ve orijinal tek kadırgasını görüp hayranlıkla seyre dalıyorsunuz. 1600 lerin ikinci yarısında IV. Mehmet zamanında kullanılan 40 metrelik kadırga, 24 çift kürekle çekilerek hareket ettiriliyormuş.

Deniz Müzesi ile ilgili videomuzu da yayınladık, seyretmeden yola çıkmayın ;)

Müzenin ana binasında yer alan kayık çeşitleri ;

  • Osmanlı sultanlarının kullandığı saltanat kayıkları
  • Osmanlı devlet adamlarının kullandığı kayıklar
  • Gemi filikaları
  • Osmanlı soylularının kullandığı kayıklar
  • Atatürk’ün kullandığı kayıklar
Deniz müzesindeki bu kayıkların ihtişamı herkesi büyülüyor

Bu kayıklardan büyük olanlar alt katta sergilenirken, küçük olanları da alt katta bulabilirsiniz.

Duvarlarda boş kalmamış, bu dönemlere ait müzenin konusuna uygun yağlıboya tablolar, donanma armaları, sancaklar, çeşitli ünlü gemilerin maketleri, denizcilikle ilgili eşyaları görebilirsiniz.

Ama o saltanat kayıkları…diyebilirim ki sırf onlarla gezebilmek için zaman makinasına binip  tekrar o dönemlere gitmek isterdim. Nasıl bir şaşalı hayattır o… Fırfırlı sedirler, kayığın üstündeki köşkler altından mı kaplı artık bilemedim, kayığın ucundaki yırtıcı hayvan başlarının üzerindeki işçilikler, küreklerinin zarifliği…Bu kayıklarda nasıl güzel gezilir Sadabatta…udların sesi eşliğindee 😉

Hep beraber adalara mı gitsek saltanat kayıkları eşliğinde ilk mehtapta …

Çocuklarla Deniz Müzesi gezimizde birde gemi maketlerinin topluca yer aldığı diğer binayı da görmek istedik fakat yaz boyunca restorasyon yapılacağı için kapatılan bölümü göremedik 🙁

Müzede duvarlarda sergilenen bazı denizcilik üzerine önemli eserler

Deniz Müzesini çocuklarla gezecekler için anne gözüyle notlarım;

  • Beşiktaş Meydana yakın olup sahilde bulunan lokasyonuyla, ulaşım kolaylığı açısından en kolay müze
  • Giriş ücreti yetişkinler için 7,5 TL, çocuklarsa bedava.
  • Gemi maketlerinin sergilendiği bina ekim ayında açılacakmış.
  • Çocuklar için eğlenebilecekleri denizcilik temalı bir oyun odası mevcut. Yalnız içeride çocuğunuzla ilgilenmeniz gerekiyor.
  • Pusetle kolaylıkla katlar arasında gezebiliyorsunuz. Sadece tuvalet üst katta, pusetle çıkmak zor olabilir. Zaten bebek odası yer almıyor.
  • Müzede kafe mevcut, ihtiyaç halinde kullanılabilir.
  • Beşiktaş gibi bir yerde olması sebebiyle yemek için sahildeki büfeleri ya da meydanda yer alan çeşitli fast food tarzı işletmeleri tavsiye ederim.
  • Otopark gibi bir olanak yok müzede. Bu nedenle özel araçla gelenler Ortabahçe caddesi üzerinde yer alan açık otoparklara bırakabilirsiniz. Bunlardan caddenin sağında yer alan Üçler marketin karşısında bulunan yeri tavsiye ederim.
  • Beşiktaş Meydanda yer alan mekana ulaşım toplu taşıma vasıtalarıyla çok kolay. Denizle ulaşım ve meydandaki otobüs durağı olanakları sayesinde çok yorulmadan müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
  • Deniz Müzesi sahilde olması sebebiyle kenarda yer alan çay bahçelerine de yazın uğrayabilirsiniz. Otobüs duraklarının olduğu meydanda Özgür Büfeye de gidebilirsiniz. Goralısı meşhurr :))
  • Bu otoparkın hemen bitişiğinde yer alan baklavacı Beşiktaş semtinin eskilerinden olup, müdavimlerinin en beğendiği “Sütlü Nuriye“yi almadan eve dönmeyin. Aynı şekilde yine eskiden beri bu mahallede yer alan tarihi Hasanpaşa fırınında kuru pastalardan karışık bir paket almayı unutmayın.
    Beşiktaş Çarşı yolu üzerinde yer alan otopark- Hasanpaşa fırını- Beşiktaş Meydan otobüslerin yanında yer alan Özgür Büfe- Hasanpaşa fırınındaki kurabiyeler

Denizcilik üzerine dünyada eşi benzeri olmayan eserlere mirasa sahip olmaktan nasıl gurur duydum bilemezsiniz. Onları böylesine güzel bir mimari binada saklamak ve sergilemek ülkemize yakışıyor.

Deniz Müzesindeki saltanat kayıklarının üzerinde yer alan süslemeler

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.