Şemspare.
Güneş parçası…
Kapaktaki rengarenk şemsiyeler kitabın özeti. İşte kitapla ilgili her şey bu kadar.
Şaka…
ama baştan beni bunaltarak giden yazılar yok muydu
vardı…
bende bir kitabı almışsam onu sonuna kadar okurum beğenmesem de.
İyi ki Şemspare’de direnmişim.
Kitabın ilerleyen yazılarında herşey benim için sürükleyici hale geldi.
Bir anda kendimi kitabın içinde kurgulamaya başladım. Çok noktalarda birleşiyordu onunla fikirlerimiz.
Ah keşke herkes böyle düşünse bak bu sorunumuz çözülecek dediğim makaleleri arasında
ülkemizde yer alan sorunlara konulara o da aynı tepkiyi vererek yaklaşıyordu.
Kendimden buldum, samimi, içten…
Habertürk Gazetesi makalelerinden derlenmiş olan Şemspare, yazar olarak Elif Şafak’ı farklı bir yere çıkardı yine benim gözümde.
Çok az noktada fikirleriyle örtüşmüyoruz, o kadarcıkta olsun dimi?
Ama genel olarak ülkemizde yaşanılan tüm sorunlara karşı yapmak istediklerimiz veya çıkarımlarımız aynı…
Şemspare’de, Elif Şafak’ın etkilendiği yazarlar sanatçılar fikir adamları hakkında yazmış olduğu makaleleri de bulabiliyorsunuz. Hiç farkında olmadığım nicelerinden bahsetmiş, David Foster Wallace, Vaclav Havel, Nancy Andreasan, Borges ve Thomas Mann gibi kendi dallarında dev insanları gözümüzün önüne seriyor. Yazıları beni şevklendirdi açıkçası. Bu kişilerin hayatları mutlaka okunmalı, gerekiyorsa çocuklarla paylaşılmalı okuma saatlerimizde…
Yoksa sizin çocuklarla okuma saatiniz hala yok mu?
Gerçekten Türk edebiyat yazarları arasında neden her seferinde Elif Şafak’a ait kitapları alıp dükkandan çıktığımı anlıyorum.
Belki de yazı üslubundan.
Mesela Şemspare’de dikkat ettim her makalenin başlangıcında kendine has anlatımı ile konuya giriş yapıyor. Devrik kullanımla başlayan ve birbiri ardında devam eden sonları uyaklı cümleler serisi. Yazıların devamını okumamızı sağlayan sürükleyiciliği sağlıyor. Tabi bu benim yorumum ve anlayışım…
Çocukluğumun Ankarası.Tipik Yenimahalle evleri, minik minik yanyana. Orta gelirli aileler, birbirinin her halini bilen komşular, evlerden yayılan patlıcan kızartması, sigara böreği kokuları, bahçelerde kiraz ve kayısı ve armut ağaçları. Toplar, oturur afiyetle yerdik. “Acaba hormonlu mu bunlar?” gibi kaygılarımız yoktu doğrusu.
Bu örnek ve devamı ( tabi kitapta bulabilirsiniz) aynı yazım üslubuyla devam ediyor. Ritmik tarzda yazım herhalde daha çok yabancı diillerde mevcut, gerçi ben bu konularda uzman biri değilim, ama okurum.
Her makalenin başlangıcında yazıyı destekleyen çizimleri de beğendiğimi söylemeliyim. Açıkçası bu açıdan benden tam not aldı Şemspare. Siyah kalemle tarayarak yapılmış ve her yazıya gönderme yapılarak özetlenmiş kara mizah içeren çizimler etkileyici olmuş.
Kitapta yer alan farklı konular ve bunların ruhumuza kondurduğu pek çok renkleriz Şemspare’yi okurken. Bu da bana kitap kapağındaki rengarenk şemsiyeleri asılmış gibiyiz beynimizin içinde.
Elif Şafak’tan roman beklentisi olmayanlara ve vurucu cümleler arayanlara güzel bir kitap olarak Şemspare’yi tavsiye ediyorum.
Peki ne yapmalı? Zor da olsa bırakmak lazım. Gitmek istiyorsa sevgili, madem ki budur gönlünün dilediği, kenara çekilip yol açmak lazım gidene. Vazgeçebilmek. Aşk ancak özgürlükten doğar, özgürlükten beslenir. Özgürlüğün olmadığı yerde ne tam anlamıyla aşk vardır, ne dostluklar.
Kitap: Şemspare
Yazar: Elif Şafak
Yayımcı: Doğan Egmont Yayıncılık
Sayfa:248
Fiyat: 19 TL
1971 Strazburg doğumlu olan Elif Şafak, ilk romanını yayımladığı 1997 yılından beri kitap yazmaya devam ediyor. 2009’da yayımlanan Aşk adlı romanı ile Türk edebiyat tarihinin en kısa sürede en çok satan edebi eserinin yazarı unvanına sahip olmuştur. Ayrıca kitapları otuzdan fazla dile çevrilmiştir.